Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9911
Karar No: 2015/6817
Karar Tarihi: 23.10.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9911 Esas 2015/6817 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/9911 E.  ,  2015/6817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 04/06/2013
    NUMARASI : 2013/1-2013/365

    Taraflar arasında görülen tazminat davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 27.03.2014 gün ve 2013/9407 Esas, 2014/2358 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı yüklenici vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    Asıl davada davacılar vekili, taraflar arasında 21.01.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekillerinin sözleşmeye konu arsada hissedar olduklarını, davalı yüklenicinin, müvekkillerine düşen daireyi diğer arsa sahiplerine düşen daireye göre daha küçük yaptığını ve bu nedenle dairenin değer kaybına uğradığını, ayrıca geç teslim nedeniyle müvekkillerinin gecikme tazminatı alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dairenin değer kaybı için 5.000,00 TL, gecikme tazminatı için 1.000,00 TL olmak üzere 6.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla değer kaybına ilişkin talebini 20.000,00 TL"ye artırmıştır.
    Asıl davada davalı vekili, inşaatın projeye uygun olarak yapıldığını, fiili durumun da proje ile uyumlu olduğunu, dairenin davacılar tarafından hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürülmeden teslim alındığını ve teslimin süresinde gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi arasında 21.01.2003 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın müvekkilince tam ve eksiksiz olarak tamamlandığını, arsa sahiplerinin dairelerine 2006 Yılı Ocak ayından itibaren oturmaya başladıklarını ve 11.03.2008 tarihinde iskân ruhsatının alındığını, ancak davalı arsa sahiplerinin çekilen ihtara rağmen müvekkiline düşen 6 no"lu dairenin tapusunu devretmediklerini, bu nedenle daire satılamadığından ve kiraya verilemediğinden müvekkilinin maddi zarara uğradığını, ayrıca itibarının da zedelendiğini ileri sürerek, 6 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat ile yapı denetim bedelinden paylarına düşen 3.625,00 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı arsa sahipleri vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 6 nolu bağımsız bölümün davacı yüklenici adına tesciline, tazminat taleplerinin reddine dair verilen 23.06.2010 tarihli ilk karar, asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 29.11.2011 tarih ve 363 E., 6972 K. sayılı ilamıyla, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, asıl ve birleşen davalar yönünden; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda inşaat yapılan bağımsız bölüm alanları toplamı 1768 m² olarak hesaplandığından bunun yapılan 14 daire sayısına bölündüğünde ortalama olarak arsa sahipleri ve yükleniciye kalacak bağımsız bölümlerin her birinin 126,28 m² olması gerekmekte ise de, asıl raporda bu miktar 115,62 m² hesaplanmasına rağmen davacılar tarafından bu miktara karşı çıkılmayıp benimsendiğinden eksik miktarın 25,62 m² ve bundan kaynaklanan değer kaybının da 20.000,00 TL olduğu kabul edilerek asıl davadaki dava değerinin 20.000,00 TL olarak ıslah edildiği, ıslah harcının da yatırılmış olduğu gözetilerek, davalı yüklenicinin ıslah dilekçesine karşı beyanları da alındıktan sonra, asıl davanın değer kaybı yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu reddinin doğru olmadığı, öte yandan birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle yapı kullanma izin belgesi alınmış ise de; az yukarıda açıklandığı üzere asıl davada arsa sahibi mirasçıları kendilerine verilen dairenin küçük olması nedeniyle tazminat istemekte ve bu nedenle birleşen tapu iptali ve tescil davasına karşı çıkmakta haklı olduklarından BK’nın 81. maddesi hükmünce birleşen davanın, asıl davada hükmedilecek değer kaybı tazminatının ödenmesi koşuluyla ve birlikte ifa suretiyle kabulüne karar verilmesi ve o davada arsa sahibi mirasçılarının ücreti vekâlet ve yargılama giderleriyle sorumlu tutulmaması yerine bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulmuştur.
    Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulü ile 20.000,00 TL"nin davalı yükleniciden tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 6 no"lu bağımsız bölümün davacı yüklenici veya dilediği kişi adına tapuya tesciline, asıl davada hükmedilen 20.000,00 TL değer kaybı tazminatının ödenmesi halinde tapu iptal ve tescil kararının infazına, maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı yüklenici vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 27.03.2014 tarih ve 2013/9407 E., 2014/2358 K. sayılı ilamıyla, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, asıl dava yönünden, gecikme tazminatı isteminin reddine ilişkin verilen ilk kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesince verilen bozma kararına uyulmakla kesinleştiği, bu itibarla, asıl davada davalı yüklenici lehine reddedilen 1.000,00 TL gecikme tazminatı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/2. maddesi uyarınca Tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı, ancak yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediği belirtilerek, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca, asıl davada verilen hükmün, 1-d bendinden sonra gelmek üzere "" asıl davada davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 12/2. maddesi gereği 440,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Asıl davada davalı-birleşen davada davacı yüklenici vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı yüklenici vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 62,80 TL harç ve takdiren 496,00 (248,00x2)TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi