11. Hukuk Dairesi 2016/265 E. , 2017/3711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/07/2015 tarih ve 2015/361-2015/656 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın eski genel müdürü olduğunu, görev yaptığı süre içinde dava dışı şirkete yeterli teminat alınmadan usulsüz olarak kredi kullandırdığını, kredinin tahsil edilememesi nedeniyle bankanın zarara uğradığını, davalının dava dışı firma hakkında olumsuz istihbarat raporlarına rağmen kredi kullandırılmasından dolayı kusurlu ve sorumlu olduğunu ileri sürerek, 161.503,27 TL anapara 564.966,33 TL faiz olmak üzere toplam 726.469,60 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı defi ile birlikte, müvekkili hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, iddia edilen zararın oluşmasında müvekkilinin bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalının yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yaptığı süre için olumsuz istihbarat raporlarına rağmen dava dışı şirkete usulsüz olarak kredi kullandırılarak bankanın zararına neden olduğu, bilirkişi raporu ile davalının %20 oranında kusurlu olduğu ifade edilmiş ise de bu oranların ancak zararın meydana gelmesinde etkisi olan kişiler bakımından birbirlerine karşı rucü halinde geçerli olup, davacı bankanın yönetim kurulu eski üyesi ve genel müdürü olan davalının 6762 sayılı TTK"nın 336. maddesi hükmü gereğince zarar gören davacıya karşı zararın tamamından tüm zarar verenlerle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, bankanın 161.503,27 TL anapara, 564.966,33 TL faizi olmak üzere toplam 726.469,60 TL zarara uğradığı iddiası ile anaparaya temerrüt faizi uygulanmak suretiyle anılan bedelin tahsilinin talep edilmiş olduğu, haksız fiilin gerçekleşme tarihinin dava dışı firmaya usulsüz olarak kredinin verildiği tarih olduğu, temerrüt için davalıya ihtar gönderilmesinin de zaruri olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 118.525,84 TL asıl alacak, 251.099,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 369.625,54 TL"nin asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Davalı vekili adına çıkartılan muhtıraya rağmen temyiz harç ve giderlerini yatırmamış olduğundan mahkemenin 01.12.2015 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili ek kararı da temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin mahkemenin 01.12.2015 tarihli ek kararına yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde aşağıda yazılı 24,00 TL harcın temyiz eden davalıya iadesine, 14/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.