Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4596 Esas 2017/889 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4596
Karar No: 2017/889
Karar Tarihi: 20.02.2017

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4596 Esas 2017/889 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Mahkemesi 16. Ceza Dairesi'nin 2015/4596 E. ve 2017/889 K. numaralı hukuki bağlayıcılığı olan kararında, suçlanan kişinin silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemesi suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Kararın gerekçesi ise, suça sürüklenen çocuğun eyleminin haksızlık teşkil edeceğini bilebilecek durumda olduğunun belirtilmesine rağmen, sosyal inceleme raporu ve Adli Tıp Kurumundan alınacak uzman hekim raporunun gerekliliğine rağmen, anılan raporlarla örtüşmeyen gerekçe ile suçsuz olduğuna karar verilmesi sonucu oluşacak uygulama zamanındaki çelişkiye neden olabileceği düşünüldüğünden kaynaklandı. Kararda, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddedilmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 31/2-1. cümlesi, CMK'nın 223/3-a maddesi, 5395 sayılı Kanunun 5/1-a maddesi, 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 7. maddesi.

16. Ceza Dairesi 2015/4596 E. , 2017/889 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Hüküm : TCK"nın 31/2-1. cümlesi ve CMK"nın 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Kanunun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri uygulanmasına

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 31/2. maddesine göre suça sürüklenen çocuğun, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olmasına karar verecek olan hâkim ise de; bu yöndeki kanaatin sosyal inceleme raporuna ve Adli Tıp Kurumundan aldırılacak uzman hekim raporuna dayalı olmasının gerekeceği, oysa dosya kapsamında bulunan her iki raporda, suça sürüklenen çocuğun eyleminin haksızlık teşkil edeceğini bilebilecek durumda olduğunun belirtilmesine karşın anılan raporlarla örtüşmeyen gerekçeye dayanmak ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan sorumlu kabul edilip örgüt adına suç işleme suçundan dolayı sorumsuz olduğuna karar vermek suretiyle uygulamada çelişkiye neden olacak şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuğun örgüt adına işlediği tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı saptanarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkamenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına ilişkin hükmün ONANMASINA, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.