Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Görevi yaptırmamak için direnme, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme
Hüküm : 1-TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK"nın 174/1, 174/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 62, 52/2, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3-TCK"nın 265/1-3-4, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının hükmü yasal süresi içinde temyiz ettikten sonra, 16.08.2016 tarihli dilekçesi ile temyizden vazgeçmesi nedeniyle sanık müdafiinin silahlı terör örgütüne üye olma, görevi yaptırmamak için direnme ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarına yönelik temyiz taleplerine hasren yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında örgüt üyeliğinden kurulan hükümde; Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/277 sırasında kayıtlı soruşturma evrakında; polis araçlarının geçişi sırasında patlatılmak üzere geçiş güzergahına EYP yerleştirildiğinden bahisle soruşturma yürütüldüğünün anlaşılması karşısında sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu, TCK"nın 302/1. maddesinde düzenlenen suç ile de geçitli olduğu ve diğer yandan TCK’nın 174. maddesinde düzenlenen tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçunun meydana gelebilmesi için anılan maddede sayılan seçimlik hareketlerden birinin gerçekleşmesinin yeterli kabul edildiği, mütemadi suçlardan olan bu suçta temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı da nazara alındığında; Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/277 sayılı dosyasının akıbetinin araştırılarak, dava açılıp açılmadığının ve derdest olup olmadığının tespiti ile ... veya onaylı suretlerinin getirtilerek EYP yerleştirilerek patlatılması eyleminin ölüm ve yaralama sonucunu meydana getirebilecek nitelikte vahim olması halinde suç, iddianame ve yakalanma tarihleri de göz önünde bulundurularak davalar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlenerek, gerektiği takdirde bu dosya ile birleştirilmesi ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Görevini yaptırmamak için direnme ve Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarından kurulan hükümlerde ise; sanığın, somut olaylarda güvenlik güçlerine direndiğinin ve molotof kullandığının hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti açısından, bir kısım olay tutanaklarında var olduğu belirtilen fotoğraf ve kamera kayıtlarının, varsa mobese görüntülerinin temin edilerek bilirkişi marifetiyle incelenmesi, gerektiği takdirde tutanak tanıklarının dinlenmesi ve olaylarda kullanıldığı belirtilen molotof kokteyllerine ilişkin ekspertiz raporu bulunup bulunmadığının araştırılarak dosya kapsamına alınması ile tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken hükümlere esas alınan somut delillerin nelerden ibaret olduğu da belirtilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre ise;
a-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “22.01.2016” yerine “26.10.2015 ve öncesi” olarak yazılması,
b-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde TCK"nın 265/1-3-4 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesine göre belirlenen 18 ay hapis cezasından TCK"nın 62/1. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapılırken kurulurken hesap hatası sonucu 15 ay hapis cezası yerine 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.