13. Ceza Dairesi 2016/19460 E. , 2018/13702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıklar ..., ... ile müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların kendilerini kaçak balık avlarken yakalayan, olaya müdahale eden ve kaçak balık avladıklarını delillendirmek için fotoğraflarını çeken katılan ..."ün görevini yapmasına engel olmak ve haklarında yapılacak hukuki işlemi engellemek amacıyla direndikleri, katılanı yaraladıkları ve sanık ..."in açık ikrarına göre de, çıkan arbede sırasında katılanın boynundaki fotoğraf makinesinin çekip alınarak suya atılması şeklinde gerçekleşen olayda; sanıkların suça konu fotoğraf makinesinden yararlanma kasıtları bulunmadığından eylemde 5237 sayılı TCK"nın 149/1-c. maddesinde belirtilen yağma ve TCK"nın 142/2-b. maddesinde belirtilen hırsızlık suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı; eylemin TCK"nın 281/1. maddesinde belirtilen suç delillerini yok etme kapsamında kaldığı düşünülse bile anılan maddenin son cümlesindeki şahsi cezasızlık hükmü nedeniyle sanıklar hakkında bu madde kapsamı uyarınca cezalandırma yoluna gidilemeyeceği; ancak sanıkların eyleminin TCK"nın 151/1. maddesinde belirtilen mala zarar verme suçunu oluşturduğu, 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 253. maddesinin 3. Fıkrasına göre "uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen başka bir suçla işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki amir hükmü karşısında uzlaşmaya tabi olmayan görevli memura direnme suçuyla birlikte işlenen mala zarar verme suçu bakımından uzlaştırma hükümleri de uygulanamayacağı anlaşılmakla; sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan suç duyurusunda bulunularak kamu davası açılmasının sağlanıp, dava dosyaları birleştirilerek yapılacak yargılama sonucunda sanıkların hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve müdafileri ile o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.10.2018 gününde I no"lu Onama hükmü yönünden oy birliği, II no"lu Bozma hükmü yönünden oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Sayın çoğunluk eylemin suç delillerinin ortadan kaldırılması ve mala zara verme suçunun oluşacağı, suç delillerini yok etmekten şahsi cezasızlık nedeniyle ceza verilemeyeceği, mala zarar vermekten dava açılarak birleştirilip mala zarar verme suçundan değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiş ise de;
Ayakkabıların suya atılması ile mala zarar verme suçunun oluştuğu,
Her ne kadar sanıklardan biri fotoğraf makinesinin suya atıldığını kendisini kurtarmak için beyan etmiş ise de, olay yerinde kalan mağdurun sudan ayakkabılarını çıkardığı ve olay yerinde kalmaya devam ettiği, jandarmanın da olay yerine geldiği, tırıvırı balık avlama aletinin bulunduğu, fotoğraf makinesi suya atılmış olsa mağdur veya jandarmanın bulabileceği, böyle bir durumun olmadığı, sanıkların dövdükleri mağdurun boynundan zorla fotoğraf makinesini çekerek ve tekrar tekme atıp mağduru suya düşürüp olay yerinden ayrıldıkları mağdurun ve tanığın hazırlık ifadelerinden sabittir.
Sanık ..."in beyanında olduğu gibi fotoğraf makinesi suya atılmış olsa mağdur suya atılan ayakkabılarını sudan çıkarıp aldığı gibi fotoğraf makinesini de çıkarıp alacaktır. Amaç suç delillerini yok etmek olsa içindeki SD kartı çıkarıp alacakları gibi, fotoğraf makinesini orada parçalayıp görev göremez ve içindeki görüntülere ulaşılamaz hale getirebilirlerdi. Bunlar yapılmadığı gibi olaydan sonra bile fotoğraf makinesi mağdura getirilmemiş veya zararı karşılanmamıştır.
Burada suç delillerini yok etmek kabul edilemez. Çünkü kaçak balık avladıklarını gören görevli katılan ile yakındaki tesiste çalışan tanık şahısları kaçak balık avlarken görmüştür. Onların olay yerinde ayrılması durumunda bile tutanak tutularak haklarında tahkikata başlanacaktır. Nitekim olay sırasında telaffuz edilen isimlerden Haşim ve Hasan"a ulaşılmış ve haklarında dava açılmıştır. Diğer olay yerinde bulunanlar (olayın sanığı olması gerekirken) ise dava sırasında tanık sıfatıyla dinletilmişlerdir.
Suç delillerinin yok edilmesi amacıyla alındığı düşünülse bile burada kendisi ve arkadaşları açısından fotoğraf makinesinin zorla alınması söz konusu olacaktır ve dolayısıyla yağma suçu yine gündeme gelecektir. Sanıklardan biri yönlendirme ve açılan davadan ceza almama saiki ile fotoğraf makinesini suya attığını beyan etmiştir. Sonuçta her ne şekilde olursa olsun olayımızda cebir kullanma sözkonusudur.
Eylemin suç delilinin ortadan kaldırılması amacıyla işlendiği düşünülmesi durumunda, fiilin gerçekleştirilme şekli itibariyle yağma suçununda tartışılması kaçınılmaz olarak gündeme gelecektir. Zira olayın sanıkları, mağdura karşı zor kullanmak suretiyle ona ait fotoğraf makinesini almışlardır. Yağma suçunu düzenleyen TCK"nun 148. maddesinde; cebir kullanılarak bir malın alınması yağma olarak nitelendirilirken, eylemin amacı noktasında bir kısıtlamaya gidilmemiştir.
Yağma suçunun tekemmülü açısından malın cebir kullanılarak alınması yeterli görülmüş, bunun hangi saikle gerçekleştirildiğine önem atfedilmemiştir.
Bu durumda TCK" nun 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince; işlediği bir fiil ile suç delilini ortadan kaldırmak, mala zarar vermek ve yağma suçlarını gerçekleştirdiği iddia edilen sanıklar açısından daha ağır cezayı gerektiren yağma suçunun oluştuğunun kabulü gerektiğini düşündüğümüzden çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.