14. Hukuk Dairesi 2016/16309 E. , 2017/7616 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2009 gününde verilen dilekçe ve 17.03.2010 tarihli birleştirilen dava dilekçesi ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asıl ... ile karşı taraftan bir kısım davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil ile 15000 TL cezai şartın tazmini istemine, birleştirilen dava yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1462 ada 1 parsel sayılı taşınmaza bina yapılması konusunda davalı arsa sahipleriyle davalı yüklenicinin 15.03.2005 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını yüklenicinin kendisine düşen N Blok 1 nolu dükkanın 1/2 hissesini kendisine 14.02.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle 40.000 TL bedelle sattığını belirterek tapu iptali ve tescil talep etmiş, dava konusu dükkanın kendisine sözleşme gereği 15.08.2007 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, teslim edilmeyen her ay için 500 TL cezai şartın kendisine ödenmesi gerektiğini belirterek 15.000 TL cezai şartın davalı yükleniciden tazmini ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1462 ada 1 parsel sayılı taşınmaza bina yapılması konusunda davalı arsa sahipleriyle davalı yüklenicinin 15.03.2005 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını yüklenicinin kendisine düşen N Blok 1 nolu dükkanın 1/2 hissesini kendisine 22.03.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satmayı vaadettiğini belirterek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Davalı arsa sahipleri, duruşmadaki beyanlarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşaatın tam olarak yapılıp bitirilmediğini, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı yüklenici davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 15.000 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Yapı Ltd. Şti"den tahsili ile davacı ..."ye ödenmesine, birleştirilen dava yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı ... vekili ve birleştirilen dosya davacısı ... vekili temyiz etmiştir.
Davalılar arasında resmi şekilde düzenlenen 15.03.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davalı yüklenicinin diğer davalıların maliki olduğu 4262 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine bir bina yapım işini yüklendiği anlaşılmıştır.
Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
Yapılan bu genel açıklamalardan sonra, mahkemece 15.03.2005 tarihli eser sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazın iskan ruhsatının yüklenici edimi olarak kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı tartışılıp, mahallinde yeniden keşif yapılarak, 15.03.2005 tarihli eser sözleşmesi uyarınca inşaatın fiziki seviyesi saptanmalı, bu konuda teknik bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınmalı, eksik iş varsa bu işlerin bedeli, ayrıca sözleşme uyarınca yüklenicinin yükümlülükleri de saptanarak, bu yükümlülüklerin tamamlanması için gereken eksik işler bedeli saptanmalı, bu bedellerin tamamının depo edilmesi için davacılara süre verilmeli, bu bedeller depo edildiğinde sözleşme ifa ile sonuçlanmış olacağından tapu iptal istemi hüküm altına alınmalı, aksi takdirde arsa sahipleri yönünden dava reddedilmelidir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.