Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3938
Karar No: 2018/9857
Karar Tarihi: 31.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3938 Esas 2018/9857 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/3938 E.  ,  2018/9857 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; 28.09.2008 tarihinde ..."nın eşi ve Cem, Kerem ve ..."nın babaları muris ... yolcu olarak bulunduğu araca, davalı ..."nın sevk ve idaresindeki ..."ne ait kamyonun kusurlu şekilde çarptığını, araçta yolcu olarak bulunan müteveffanın trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde davalı ..."nın kusurlu olduğunu, diğer davalı ...Ş."nin ise her iki aracın da zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçeleri nedeniyle ayrı ayrı maddi tazminattan limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğunu, müteveffa ... ölümü ile davacıların manevi yönden büyük çöküntüye uğradıklarını ve müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan ... için 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi; davacılar Cem, Kerem ve ... için ayrı ayrı 25.000,00"şer TL manevi tazminatın kaza tarihi
    olan 28.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili 02.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini ıslah ederek 89.632,81 TL"nin davalılardan müştereken müteselsilen faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın görev, zamanaşımı ve husumet yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalıya dava konusu kazada izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. Vekili; davalının tespit edilecek gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davacı tarafın dava açılmadan önce davalı şirkete müracaat etmediğinden davalı şirketin temerrüde düşmediği gibi hasardan dahi haberi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ..."ya karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ..."ne açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine, davalı ... şirketine karşı açılan davanın kısmen kabulü ile 67.149,60 TL tazminatın davalı ...Ş."den alınarak davacı ..."ya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02/02/2017 gün ve ... Esas 2017/994 karar sayılı ilamı ile "somut olayda davalı ..."nün sorumluluğunun hizmet kusuruna değil araç işletenin sorumluluğu ilkelerine dayanmakta olması nedeniyle yargı yolu bakımından usulden red kararı verilmesinin doğru görülmediği; davalı araç sürücüsü ..."nın da haksız fiil faili konumunda olduğu ve sorumluluğunun temelini Borçlar Kanunu"nun haksız fiil hükümlerinin oluşturması nedeniyle müteselsil sorumlu olarak dava açılabileceğinden hakkında husumetten red kararı verilmesinin doğru görülmediği" gerekçeleriyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile 1.000,00 TL maddi
    tazminatın kaza tarihinden, 88.532,81 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 02.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (sigorta şirketi açısından 07/04/2009 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte limitle sınırlı olmak üzere) davacılara ödenmesine; manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL ve davacılar Cem, Kerem ve ... için ayrı ayrı 5.000,00 TL"şer manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili tarafından müteveffa ... ölümünden önce Almanya"da ikamet etmekte olup orada çalıştığı, bu nedenle de tazminat hesaplanırken müteveffanın Almanya"da almış olduğu maaş ile gelirlerinin bilirkişi raporlarında esas alınması gerektiği iddia edilmişse de mahkemece müteveffanın elde ettiği gelirin belirlenmesi için yeterli araştırma yapılmadan asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır.
    Bu nedenle mahkemece müteveffanın Almanya"daki geliri konusunda daha kapsamlı bir araştırma ile geliri ile ilgili resmi belgeler getirtilerek davacının geliri tam ve doğru olarak belirlenmelidir. Bu bilgiler ışığında gelir tespiti yapıldıktan sonra hesaplama yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete

    uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminata takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.(HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar yararına takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Davalılar ... ve davalı ... hakkındaki dava, KTK.’nun 3. ve 85. maddeleri ile BK.’nun 41. maddesi uyarınca, zarara neden olan aracın malik-işleten ve sürücüsü sıfatıyla açılmıştır. Trafik kazaları nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihtar ve ihbar edilmesine gerek yoktur. İşleten ve sürücü için tüm tazminat miktarı için faizden sorumluluklarının başlangıcının olay tarihi
    olarak kabulü gerekirken, ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    5-Ayrıca, hükme esas alınan maddi tazminata ilişkin hesap bilirkişi raporu ile davacıların maddi tazminata ilişkin açıklama ve talepleri doğrultusunda yalnızca davacı ... lehine maddi tazminata hükmedilmesi gerekmekte iken mahkemece hatalı olarak maddi tazminatın tüm davacılara ödenmesine şeklinde karar verilmesi de isabetli değildir
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ..."nden harç alınmamasına, aşağıda dökümü yazılı 520,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi