
Esas No: 2017/397
Karar No: 2017/1609
Karar Tarihi: 15.03.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/397 Esas 2017/1609 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 575 parsel sayılı 2100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 158 ada 3 parsel numarasıyla ve 1.818,68 metrekare yüzölçümlü olarak; temyize konu davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 581 parsel sayılı 3900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 158 ada 10 parsel numarasıyla ve 4.158,02 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ...; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazla dava konusu taşınmazın sınırlarının yanlış belirlendiği ve kendi taşınmazına giden yolun bir bölümünün davalıya ait 158 ada 10 parsel içerisine dahil edildiği ve davalı ..."nin taşınmazında bulunan seranın yola tecavüzlü olduğu iddiasına dayanarak uygulama kadastrosu sonucu oluşan sınırın iptali ve davalının sera yapmak suretiyle yola vaki müdahalesinin men"i talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının tapu iptal ve tescil talebinin kabulü ile fen bilirkişilerin 24.6.2014 tarihli rapor ve eki korkide (C) harfi ile gösterilen 8,82 metrekarelik kısmın 158 ada 10 parselden ifraz edilerek davacıya ait 158 ada 3 parsele eklenmesine; men"i müdahale talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, davacı tarafından uygulama kadastrosu sonucu davalıya ait 158 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan seranın yola tecavüzlü hale geldiği iddiasıyla açılan men"i müdahale talebine yönelik davanın reddine karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.