Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Beraat

Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 10:00 sıralarında, sanığın idaresindeki çekici ve buna bağlı yarı romörk ile meskun mahal dışında, bölünmüş, tek yönlü, 7 metre genişliğinde, 2,5 metre genişliğinde banket bulunan, virajlı, asfalt kaplama ve eğimsiz yolda sağ şeritte seyir halinde iken, sanığın aynı istikamette banket üzerinde seyir halinde olan katılan Kadir Bayram"ın idaresindeki traktör ve traktöre bağlı römörka sol arka kısmından çarpması neticesinde, katılanın hayati tehlike geçirecek, 6 derece kemik kırığı ve yüzde sabit iz kalacak şekilde yaralandığı olayda, sanığın aşamalardaki savunmasında "boru yüklü traktörün emniyet şeridinde gittiğini, sola ve sağa manevra yaparak kendi bulunduğu sağ şeride girdiğini, sağa sola manevra yaptığı için traktörde yüklü bulunan boruların savrulduğunu ve borulardan bir tanesinin idaresindeki tırın ön camının sağ tarafından içeriye girdiğini, camın bu nedenle kırıldığını, görüş açısının kaybolduğunu" beyan ettiği, savunmasının yeğeni olan ve aynı araçta sağ ön koltukta yolcu olarak bulunan ... tarafından doğrulandığı, 25/05/2014 tarihli kaza tespit tutanağına göre katılanın araına yükü uygun şekilde yüklemediği ve şerit izleme kurallarına aykırı davrandığı sebepleriyle asli, sanığın ise takip kurallarına aykırı davranması sebebiyle tali kusurlu olduğunun bildirildiği, yargılama aşamasında düzenlenen 19/10/2015 havale tarihli tek kişilik trafik bilirkişi raporunda ise katılanın "yükü, her çeşit yolda ve yolun her eğiminde dengeyi bozacak, yoldaki bir şeye takılacak ve sivri çıkıntılar hasıl edecek şekilde yüklemek" kuralını ihlal ettiği ve banket kısmında seyir halinde giderken nedeni bilinmeyen ani bir manevra ile sol tarafında akan trafiği kontrol etmeden sağ şeride geçtiğinden" dolayı tam kusurlu, sanığın ise "kendi şeridinden gittiği, banketten giden aracı güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemesine gerek olmamasından" dolayı kusursuz olduğunun bildirildiği, mahkemece bilirkişi raporu gerekçe gösterilerek sanığın beraatine karar verilmiş ise de katılan vekilinin temyiz aşamasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği dilekçesinde aynı olaya ilişkin olarak yürütülmekte olan hukuk davasında alınan ve Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlenen Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli 3 kişilik bilirkişi raporunda olayın sanığın savunmasında belirttiği şekilde gerçekleşmesinin ihtimal dışı olduğu ve muhtemel olarak borunun kaza ile birlikte araca girdiğinin kabulü gerektiği, kazanın asıl olarak "sanığın mevcut hızı ile seyri sırasında yolu en sağındaki katılanı gördüğü halde güvenli geçiş için özen göstermediği, geçeceği aracı ses cihazı ile uyarmadığı, mütekayyız seyretmeyerek etkili fren tedbiri de uygulamayarak" asli kusurlu olduğu, katılanın ise "arkasından gelen trafiğe yer açmak için bankette seyretmesinin hatalı olduğu, arka gerisini göremediği aşırı yükü ile düz doğrultuda hareket özen ve yükümlülüğünü yerine getirmeyerek tali kusurlu olduğunun bildirildiği görülmekle, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve sanığın kusurunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla, dosyanın bir kez de teknik üniversitelerin öğretim görevlilerinden oluşan bir heyetten kusur durumunu bildirir rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.