17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18176 Karar No: 2018/9850 Karar Tarihi: 31.10.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18176 Esas 2018/9850 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/18176 E. , 2018/9850 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 27/06/2013 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın sürücüsü olan davacıların murisi ... meydana gelen tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalması kaydı ile 2.500,00"er TL destek tazminatının kaza tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili; 24/03/2015 tarihli dilekçe ile dava değerini ... için 120.543,20 TL ve davacı ... için 33.341,32 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 120.543,20 TL ve davacı ... için 33.341,32 TL olmak üzere toplam 153.884,52 TL"nin temerrüt tarihi olan 06.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2)Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı ... şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır. Bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır. Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketine 23.08.2013 tarihinde başvurduğu kabul edilerek 8 iş gün sonrası olan 04.09.2013 tarihinde davalı ... şirketinin temerrüde düştüğünün kabul edilmesi, kabul edilen tüm tutara temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi hata sonucu 06.06.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1.bendindeki “06.06.2013” tarihinin hükümden çıkarılmasına yerine “04.09.2013” tarihinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.