Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Patlayıcı maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/51 Esas 2017/860 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/51
Karar No: 2017/860
Karar Tarihi: 20.02.2017

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Patlayıcı maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/51 Esas 2017/860 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve patlayıcı maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarından suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verdi. Suçlarının sübutu kabul edilen çocuğun cezası azaltıcı sebep nedeniyle uygun şekilde tayin edildi ve savunması reddedildi. Kararda TCK'nın 314/2, 220/6-son cümle, 31/3, 62, 51. maddelerine göre hüküm kuruldu. Ayrıca, çocuğun daha önce gerçekleştirdiği gösterilerde emniyet kuvvetleri ve güvenlik güçlerine saldırıda bulunduğu tespit edildi ve zamanaşımı süresince her zaman dava açılabilmesi mümkün görüldü.
TCK'nın 314/2 maddesi, terör örgütü üyesi olmayan fakat örgüt adına suç işleyen kişilerin cezalandırılmasını belirtir. TCK'nın 220/6 maddesi ise patlayıcı malzemelerin izinsiz olarak bulundurulmasını suç sayar. TCK'nın 31/3, 62 ve 51. maddeleri ise cezaların tayin edilmesiyle ilgilidir.

16. Ceza Dairesi 2017/51 E. , 2017/860 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Patlayıcı maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : 1-TCK’nın 314/3, 220/6 maddeleri yollamasıyla 314/2, 220/6-son cümle, TCK’nın 31/3, 62, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK’nın 174/1-2, 31/3, 62/1, 51/1-3, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan hüküm kurulurken sonuç para cezasının rakamla 5.000 TL olarak yazılmasına rağmen yazıyla (Dörtbin) olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı olarak değerlendirilmiş, suça sürüklenen çocuğun 19.04.2011 tarihli tespit tutanağına göre; 18.04.2011 tarihli yasa dışı gösteriye katılıp emniyet kuvvetlerine taş ve molotof attığı, yine 30.05.2011 tarihli tespit tutanağına göre de; 14.09.2010 tarihli gösteriye katılıp güvenlik güçlerine taşla saldırıda bulunduğunun tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; bu eylemleri nedeniyle oluşan suçlar yönünden zamanaşımı süresince her zaman dava açılması mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.