3. Hukuk Dairesi 2016/11626 E. , 2017/1670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının kızı olduğunu,davacının ... Üniversitesi, Sosyal Hizmetler bölüm öğrencisi olduğunu ,davacının geliri olmadığını, davalının maddi destekte bulunmadığını ileri sürerek 400 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu,bu nafakayı ödeyecek gücünün olmadığını, davacının Kredi Yurtlar kurumundan 400 TL, ... Vakfından ise 325 TL burs aldığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren aylık 125 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 125,00 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364)
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir.
Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri gözönünde bulundurulmalı, TMK"nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.
Somut olayda; 1997 doğumlu davacının, ... Üniversitesi, Sosyal Hizmetler bölümü öğrencisi olduğunu, davalı babasının Hakkari Devlat Hastanesinde sağlık memuru olup, aylık 2.200 TL maaşının olduğu, davacının dava dışı annesinin ise ev hanımı olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; nafakanın niteliği, davalı babanın gelir durumu ile davacının ihtiyaçları birlikte nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az olduğu kanaatine varılmış, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.