11. Hukuk Dairesi 2016/626 E. , 2017/3691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/06/2015 tarih ve 2014/254-2015/158 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 29., 30. ve 32. sınıflarda tescilli “...” ibareleli markalarının olduğunu, davalı ..."nin “...” ibareli 30. sınıfta yer alan emtialar bakımından başvuruda bulunduğunu, başvuruya müvekkilinin YİDK nezdinde itirazda bulunduğunu, itirazın reddedildiğini ibarelerin ve kapsamların benzer olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlanmak amacına yönelik kötü niyetli bir başvuru olduğunu beyanla davalı ...’nin 14.04.2014 tarih ve 2014-M-5411 sayılı YİDK kararının iptaline, diğer davalının 28.03.2012 tarih ve 2012/29618 sayılı “...” ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; karşılaştırmanın bütün olarak yapılması gerektiğini, “...” ile “...” ibarelerine bütüncül yaklaşımla değerlendirildiğinde görsel ve işitsel olarak farklı olduğunu, “...” markasının müvekkilinin özel markalı ürünü olduğunu ve sadece müvekkili şirkete ait BİM mağazalarında satışa sunulacağını, taraf ürünlerinin aynı raflarda yer almayacağını, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının fit markasının zayıf marka olduğunu, ayırım gücü zayıf olan bir marka ile ilgili olarak karıştırma ihtimalinin önlenebilmesi için tescili istenen yeni markada bazı değişiklikler yapılmış olmasının yeterli olacağını, yeterli farklılaşmanın sağlandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacı markasının zayıf marka olduğunu, davalı başvurunda yeterli farklılaşma sağlandığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında; dava konusu 2012/29618 sayılı “...” ibareli marka başvurusunun kapsadığı tüm malların davacının 2000 04524 ve 2007 32835 tescil numaralı “...” ibareli markalarının koruma kapsamındaki mallar ile aynı/aynı tür olduğu, “mis” kelimesinin Türkçe’de “güzel” anlamına geldiği, “...” ibaresinin bu hali ile bir sözlük karşılığı bulunmadığı fakat davacının “...” markası “zinde, sağlıklı, uygun ölçülerde” anlamına geldiği, dava konusu “...” markasını da “zinde, sağlıklı, uygun ölçülerde, güzel” anlamını çağrıştırdığı, dava konusu başvuruda “...” ibaresi bir anlam kaybına uğramayıp, aynı anlamı çağrıştırdığından, iki ibarenin aynı kökten türetildiği, bu durumun markaların aynı işletmeye ait seri markalar olduğu izlenimini yarattığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ... vekili ve ... vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... A.Ş. vekilinin ve ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.