13. Hukuk Dairesi 2016/14693 E. , 2019/1355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı banka, davalı aleyhine 2014/4873 esas sayılı dosyasıyla yapılan takipte davalının borca itiraz ettiğini, borçlunun takibin dayanağı Tüketici Kredisi Sözleşmesine istinaden Bankaya borçlandığını, kredi borcu ödenmeyince, davalıya 30.06.2014 tarihli ihtarname keşide edildiğini, davalının İİK. 150/I maddesinde belirtilen yasal süresi içinde herhangi bir ödemede bulunmadığından takip yapıldığını, itiraz üzerine takibin davalı yönünden durdurulduğunu ileri sürerek, yapılan itirazının iptaline, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/4873 esas sayılı takip dosyasındaki borçlu itirazının 536,16 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar ve bu miktara takip tarihinden itibaren işleyecek faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 536,16 TL"nin %20"si oranında icra inkar tazminatının İİK. 67/2 maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen 7.782,96 TL"nin %20"si oranında tazminatın takipte haksız ve kötü niyetli görülen davacıdan İİK 67/2 maddesi uyarınca alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı banka, tüketici kredisi borçlusu olan davalının borcunu ödememesi nedeniyle muaccel olan alacağın tamamı için davalıya karşı icra takibinde bulunmuştur. Mahkemece; bankanın 30.06.2014 tarihli ihtarnamesinde 7 gün süre değil 30 gün süre tanınması gerektiğinden, kalan taksitlerin muaccel hale gelmediği, sadece ödenmeyen iki taksit toplamının takibe konulabileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı Kanun"un 28. maddesi gereği, muacceliyet şartının gerçekleşmesi için bunun sözleşmede kararlaştırılmış olması, tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödememesi ve en az otuz gün süre verilerek muacceliyet uyarısında bulunulması gerekmektedir. Sözleşmenin 7. maddesinde muacceliyet hakkı düzenlenmiştir. Bankaca 30.06.2014 tarihinde çekilen ihtarnamede borcun 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin düzenlendiği ancak söz konusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu halde muacceliyet şartı gerçekleşmemiştir. Davacı tarafından icra takibi 08.08.2014 tarihinde yapılmış olup, davacı bankanın bu tarihe kadar ödenmeyen taksitlerini talep etme hakkı vardır. Dosya incelendiğinde takip tarihine kadar 06/05/2014 tarihli taksitin bir kısmının ödendiği, 06/06/2014, 06/07/2014, 06/08/2014 tarihli taksitlerin ise ödenmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olamadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.