Esas No: 2016/7019
Karar No: 2017/849
Karar Tarihi: 10.02.2017
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/7019 Esas 2017/849 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:
1-)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2016 tarih, 380379 sayılı Kanun Yararına Bozma istemi ile;
Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, görevli memura direnme, hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından hükümlü ... hakkındaki hapis cezalarının, 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeni ile toplam 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis ve 01.06.2005 tarihinden sonra işlediği suçlar nedeni ile de 4 yıl 14 ay 15 gün hapis olarak içtima edilmesine dair Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2013 tarihli ve 2013/215 değişik iş sayılı içtima kararını müteakip, hükümlünün kesinleşen yeni cezalarının gelmesi nedeni ile cezalarının yeniden içtima edilerek 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeni ile toplam 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis ve 01.06.2005 tarihinden sonra işlediği suçlar nedeni ile de 4 yıl 25 ay 35 gün hapis olarak içtima edilmesine dair Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2014 tarihli ve 2014/251 değişik iş sayılı içtima kararının infazı sırasında, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan; adı geçen sanığın 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeni ile verilen müebbet hapis cezası 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terör suçu olup, anılan Kanunun 17/1. maddesinin 29.06.2006 tarihli ve 5532 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haline göre müebbet hapis cezasından koşullu salıverilmesi için gereken süre 30 yıl olduğundan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 19/1. maddesinin hükümlü lehine sonuç doğurmadığı, bu nedenle 01.06.2005 tarihinden önce ve sonra işlediği tüm suçların içtima ve koşullu salıverme hesabının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/4-d maddesine göre yapılması ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/2. maddesine göre hesaplanmış hücre cezalarının iptal edilmesi gerektiği yönündeki talebin reddine ilişkin Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli ve 2015/255 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2015/400 değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1-Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2013 tarihli ve 2013/215 değişik iş sayılı ve 23.06.2014 tarihli ve 2014/251 değişik iş sayılı içtima kararlarına yönelik incelemede;
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 08.04.2016 tarihli ve 2016/433-2193 sayılı ilâmında ve bu ilamda atıf yapılan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2007 tarihli ve 2007/188-242 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, sanık hakkındaki hükümlerin kesinleşmesinden sonra içtima kararı verilmesi durumunda, 765 sayılı Kanun uyarınca müebbet hapis ve süreli hapis cezaları içtima edilirken mahkemece hücrede geçirilmesi gereken ceza süresinin takdiri gerekeceğinden, içtima kararının duruşmalı inceleme yapılmak suretiyle verilmesi gerektiği gözetilmeden, hücrede geçirilmesi gereken ceza süresinin dosya üzerinden inceleme yapılarak belirlenmesinde,
2-Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2015/400 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan incelemede ise;
Her ne kadar mercii Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli kararında, hükümlü hakkındaki hücrede tecrit edilmek suretiyle infaz şeklinin koşullu salıverme süresini etkilemediği ve cezaların bir kısmının infaz rejiminin diğerinden farklı olduğu ahvalde 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden hücre cezasının varlığını koruduğu gerekçesi ile hücre cezasının iptali yönündeki itirazın reddine karar verilmiş ise de, somut olayda hükümlünün 23.06.2014 tarihli içtima kararında yer alan ilamların incelenmesinde;
01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar bakımından, Malatya 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 03.10.2002 tarihli ve 1999/160 esas, 2002/86 sayılı kararı ile Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146. maddesi gereğince verilen müebbet ağır hapis cezasına ilişkin olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 17/1. maddesinin 29.06.2006 tarihli 5532 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haline göre müebbet hapis cezasından koşullu salıverilmesi için gereken süre 30 yıl olduğu ve aynı maddenin 4. fıkrasına göre 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 19/1-2 ve ek 2. maddelerinin uygulanmayacağı, 01.06.2005 tarihinden önce işlediği diğer suçlara ilişkin olarak Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/541, Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/670 ve Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/294 esas sayılı ilamlarının ise hükümlünün cezaevinde bulunduğu sırada işlemiş olduğu görevli memura direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından aldığı süreli hapis cezaları olduğu ve örgüt kapsamında işlendiğine veya tekerrür hükümlerinin uygulandığına ilişkin hüküm bulunmadığı, bu cezaların toplamının 4 yıl 6 ay hapis olduğu,
01.06.2005 tarihinden sonra işlediği diğer suçlara ilişkin olarak ise, içtima kararında yer alan 5 ilamın tamamında verilen hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olduğu, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulandığı veya örgüt kapsamında verilmiş bir ceza bulunmadığı cihetle,
Her ne kadar hükümlü hakkındaki 23.06.2014 tarihli içtima kararında 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlardan verilen müebbet ve süreli hapis cezaları 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/2. maddesi uyarınca 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis olarak içtima edilmiş ise de, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 17/1. maddesinin 29.06.2006 tarihli 5532 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haline göre müebbet hapis cezasından koşullu salıverilmesi için gereken süre 30 yıl olduğundan hükümlü hakkında 765 ve 647 sayılı Kanunlar lehe bir durum oluşturmayıp koşullu salıverme süresini kısaltmadığı, kaldı ki anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca terör suçları yönünden 647 sayılı Kanunun 19. maddesinin uygulama imkanı bulunmadığı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun koşullu salıvermeyi düzenleyen 17/1. maddesinin halen yürürlükte bulunan halinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/4 ve 108. maddelerine atıf yapıldığı, 5275 sayılı Kanunun 107/4. maddesinde örgüt faaliyeti kapsamında verilen müebbet hapisten koşullu salıverilmek için 30 yıl infaz edilmesi şartı bulunduğu, diğer cezaların 3/4"ünün infaz edilmesi gerektiği, 108. maddeye göre tekerrür halinde süreli hapis cezasının 3/4"ünün infaz edilmesi gerektiğinin belirtildiği cihetle, somut olayda hükümlünün 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlardan verilen terör suçundan müebbet ve 4 yıl 6 ay süreli hapis cezalarının koşullu salıverme süreleri bakımından 765 ve 647 sayılı Kanunların lehe bir durum oluşturmadığı cihetle, hükümlü hakkındaki hücre cezasının kaldırılması gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.10.2016 gün ve 94660652-105-41-7872-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.
2-)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2015 tarih, 367894 sayılı Kanun Yararına Bozma istemi ile;
Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, görevli memura direnme, hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından hükümlü ... hakkında, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2014 tarihli ve 2014/251 değişik iş sayılı içtima kararı ile verilen 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeni ile toplam 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis ve 01.06.2005 tarihinden sonra işlediği tekerrür hükümlerinin uygulandığı suçlar nedeni ile de 4 yıl 25 ay 35 gün hapis cezalarının infazı sırasında, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan; adı geçen sanığın 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeni ile verilen müebbet hapis cezası 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terör suçu olup, anılan Kanunun 17/1. maddesinin 29.06.2006 tarihli ve 5532 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haline göre müebbet hapis cezasından koşullu salıverilmesi için gereken süre 30 yıl olduğundan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 19/1. maddesinin hükümlü lehine sonuç doğurmadığı, bu nedenle 01.06.2005 tarihinden önce ve sonra işlediği tüm suçların içtima ve koşullu salıverme hesabının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/4-d maddesine göre yapılması ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/2. maddesine göre hesaplanmış hücre cezalarının iptal edilmesi gerektiği yönündeki talebin reddine ilişkin Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli ve 2015/255 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2015/400 değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar mercii Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli kararında, hükümlü hakkındaki hücrede tecrit edilmek suretiyle infaz şeklinin koşullu salıverme süresini etkilemediği ve cezaların bir kısmının infaz rejiminin diğerinden farklı olduğu ahvalde 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden hücre cezasının varlığını koruduğu gerekçesi ile hücre cezasının iptali yönündeki itirazın reddine karar verilmiş ise de, somut olayda hükümlünün 23.06.2014 tarihli içtima kararında yer alan ilamların incelenmesinde;
01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar bakımından, Malatya 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 03.10.2002 tarihli ve 1999/160 esas, 2002/86 sayılı kararı ile Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146. maddesi gereğince verilen müebbet ağır hapis cezasına ilişkin olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 17/1. maddesinin 29.06.2006 tarihli 5532 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haline göre müebbet hapis cezasından koşullu salıverilmesi için gereken süre 30 yıl olduğu ve aynı maddenin 4. fıkrasına göre 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 19/1-2 ve ek 2. maddelerinin uygulanmayacağı, 01.06.2005 tarihinden önce işlediği diğer suçlara ilişkin olarak Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/541, Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/670 ve Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/294 esas sayılı ilamlarının ise hükümlünün cezaevinde bulunduğu sırada işlemiş olduğu görevli memura direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından aldığı süreli hapis cezaları olduğu ve örgüt kapsamında işlendiğine veya tekerrür hükümlerinin uygulandığına ilişkin hüküm bulunmadığı, bu cezaların toplamının 4 yıl 6 ay hapis olduğu,
01.06.2005 tarihinden sonra işlediği diğer suçlara ilişkin olarak ise, içtima kararında yer alan 5 ilamın tamamında verilen hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olduğu, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulandığı veya örgüt kapsamında verilmiş bir ceza bulunmadığı cihetle, her ne kadar hükümlü hakkındaki 23.06.2014 tarihli içtima kararında 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlardan verilen müebbet ve süreli hapis cezaları 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/2. maddesi uyarınca 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis olarak içtima edilmiş ise de, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 17/1. maddesinin 29.06.2006 tarihli 5532 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haline göre müebbet hapis cezasından koşullu salıverilmesi için gereken süre 30 yıl olduğundan hükümlü hakkında 765 ve 647 sayılı Kanunlar lehe bir durum oluşturmayıp koşullu salıverme süresini kısaltmadığı, kaldı ki anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca terör suçları yönünden 647 sayılı Kanunun 19. maddesinin uygulama imkanı bulunmadığı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun koşullu salıvermeyi düzenleyen 17/1. maddesinin halen yürürlükte bulunan halinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/4 ve 108. maddelerine atıf yapıldığı, 5275 sayılı Kanunun 107/4. maddesinde örgüt faaliyeti kapsamında verilen müebbet hapisten koşullu salıverilmek için 30 yıl infaz edilmesi şartı bulunduğu, diğer cezaların 3/4"ünün infaz edilmesi gerektiği, 108. maddeye göre tekerrür halinde süreli hapis cezasının 3/4"ünün infaz edilmesi gerektiğinin belirtildiği cihetle, somut olayda hükümlünün 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlardan verilen terör suçundan müebbet ve 4 yıl 6 ay süreli hapis cezalarının koşullu salıverme süreleri bakımından 765 ve 647 sayılı Kanunların lehe bir durum oluşturmadığı cihetle, hükümlü hakkındaki hücre cezasının kaldırılması gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 04.11.2015 gün ve 94660652-105-41-7872-2015-22520/71215 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
Her iki Kanun Yararına Bozma talebi birleştirilmek suretiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
I-OLAY:
Malatya 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 03.10.2002 tarih 1990/160 esas ve 2002/86 sayılı Kararı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16.12.2002 tarih 2002/2392-2505 esas - karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş ilamı ile; Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığının, yasa dışı TKP/ML-TİKKO örgütü üyesi olmak ve bu örgüt adına faaliyetlerde bulunmak sureti ile 18.09.1999 tarihinde yakalanan hükümlü hakkında, 765 sayılı TCK"nın 146/1, 31, 33, 36, 40. maddeleri uyarınca 09.05.1994-08.10.1999 tarihleri arasında gerçekleştirilen vahim eylemleri nedeni ile cezalandırılması için açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda; 765 sayılı Kanunun 4771 sayılı Kanunun 1/A maddesi ile değişik TCK"nın 146/1 ve 59. maddeleri uyarınca, müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın gerekçesinde infaz aşamasında önemi olması nedeni ile 4616 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, 4771 sayılı Kanunun getirdiği değişiklikler de dikkate alarak TCK"nın 59. maddesinin uygulanmaması halinde verilen müebbet ağır hapis cezasının ömür boyu devam edeceği, TCK"nın 59. maddesinin uygulanması halinde ise 3713 sayılı Kanunun 17 maddesi uyarınca iyi halli olmak koşulu ile 30 yılın sonunda şartla tahliye edilme imkanı olduğu belirtilerek sanığın cezalandırılmasına karar verildiği; 10.03.2003 tarihli 2003/7-265 ilamat numarası ile tanzim edilen müddetname uyarınca 3713 sayılı Kanuna göre şartla tahliye tarihinin 08.10.2029, bihakkın tahliye tarihinin ise 08.10.2035 tarihi olarak belirlendiği, hükümlünün durumunun 4771 sayılı Kanunun geçici 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesi yönündeki Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine, Malatya 3. Ağır Ceza mahkemesi Başkanlığının 2004/922 müteferrik numaralı kararı ile hakkında TCK"nın 59. maddesi uygulanan hükümlüye verilen sonuç ceza da nazara alındığında 5237 sayılı Kanun yürürlüğe girdiğinde durumunun değerlendirileceği bu aşamada tertip olunan cezanın nevi ve miktarı nazara alındığında bir değişikliğin olmayacağı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği,
5237 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi nedeni ile yapılan uyarlama yargılaması sonucunda; Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.11.2005 tarihli 1999/160 esas ve 2002/86 ek karar sayılı ilamı ile lehe olması nedeni ile önceki hükmün uygulanmasına karar verilerek uyarlama isteminin reddine karar verilmiştir.
Malatya 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 17.05.2004 tarihli 13.11.2003 tarihli 2001/670 esas ve 2003/497 karar sayılı ilamı ile 6 ay hapis cezası ilamının duruşma yapılmadan ve kesin olarak içtima ettirilerek TCK 73. maddesi uyarınca 10 gün geceli gündüzlü hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis cezasının infaz ettirilmesine dair karar verildiği, Hükümlünün kesinleşmiş başkaca ilamlarının bulunması sebebi ile içtima kararı verilmesinin talep edilmesine müteakip Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.01.2012 tarih 2011/448 değişik iş sayılı kararı ile duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar ile sonrasında işlenen suçların infaz rejimlerinin farklı olduğu hususu göz önüne alınarak,
1-)Malatya 3. Ağır Ceza mahkemesinin 01.11.2005 tarihli 1990/160 esas ve 2002/86 karar sayılı ek kararı ile uyarlaması yapılan Malatya 1 nolu DGM"nin 1999/160 esas ve 2002/86 karar sayılı ilamı ile verilen müebbet ağır hapis cezasının,
2-)Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2001 tarihinde işlenen suç nedeni ile 13.11.2003 tarih 2001/670 esas ve 2003/497 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 6 ay hapis cezasının 10 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile,
3-)Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2004 tarihinde işlenen suç nedeni ile 2004/541 esas ve 2007/401 karar sayılı ilamı ile kesinleşen 1 yıl hapis cezasının 20 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile, TCK 73/2 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası olarak ayrı ayrı infazına, ayrıca 5237 sayılı Kanun kapsamında 01.02.2007 tarihinde işlediği suç nedeni ile Elbistan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/62 esas 2007/331 karar sayılı ilamı ile kesinleşen 1 yıl hapis cezasının, 03.05.2007 tarihinde işlediği suç nedeni ile 29.11.2007 tarih 2007/371 esas 2007/444 karar sayılı ilam ile kesinleşmiş 1 yıl 15 gün hapis cezasının 2 yıl 15 gün hapis cezası olarak içtimasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesi için gönderilmiş ise de Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2012/3172 esas ve 2013/2856 karar sayılı 26.02.2013 tarihli ilamı ile itiraz yasa yoluna tabi olduğundan bahisle iade edildiği,
Bu süreçte hükümlünün Karataş Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/326 ilamat numaralı 02.08.2010 tarihli ve Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/7-2152 sayılı 26.09.2011 tarihli müddetnamelerinin 647 sayılı Kanunun 19. maddesine göre tanzim edildiği, 36 yıl ceza üzerinden 1/6 indirim ile hesaplamanın yapılarak 08.10.2029 tarihinin koşullu salıverme, 08.10.2035 tarihinin ise bihakkın tahliye tarihi olarak düzenlendiği,
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 28.08.2013 tarihli yazısı ile gönderilen ilamlar nedeni ile 2013/215 değişik iş sayılı Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2013 tarihli ilamı ile duruşmasız yapılan ve itiraza tabi olmak üzere verilen karar ile;
1-)Malatya 3. Ağır Ceza mahkemesinin 01.11.2005 tarihli 1990/160 esas ve 2002/86 karar sayılı ek kararı ile uyarlaması yapılan Malatya 1 nolu DGM"nin 1999/160 esas ve 2002/86 karar sayılı ilamı ile verilen müebbet ağır hapis cezasının,
2-)Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2001 tarihinde işlenen suç nedeni ile 13.11.2003 tarih 2001/670 esas ve 2003/497 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 6 ay hapis cezasının 10 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile,
3-)Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2004 tarihinde işlenen suç nedeni ile 2004/541 esas ve 2007/401 karar sayılı ilamı ile kesinleşen 1 yıl hapis cezasının 20 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile,
4-)19.12.2000 tarihinde işlediği Malatya 1. Asliye Ceza mahkemesinin 06.03.2008 tarihli 2001/294 esas ve 2008/134 kararı ile hükmedilen 2 yıl hapis cezasının 40 gün,
5-)19.12.2000 tarihinde işlediği Malatya 1. Asliye Ceza mahkemesinin 06.03.2008 tarihli 2001/294 esas ve 2008/134 kararı ile hükmedilen 1 yıl hapis cezasının 20 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile TCK"nın 73/2. maddesi uyarınca müebbet hapis cezası olarak ayrı ayrı infazına,
5237 sayılı Kanun kapsamında işlediği, 01.02.2007 suç tarihli Elbistan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/62 esas ve 2007/331 karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl hapis, 03.05.2007 suç tarihli Elbistan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/371 esas 2007/444 sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 15 gün hapis, 14.06.2010 suç tarihli Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/139 esas 2011/720 karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 3 ay hapis, 29.06.2010 suç tarihli Sincan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/982 esas ve 2012/646 karar sayılı ilamı ile verilen 8 ay hapis ve 1 yıl 3 ay hapis cezalarının da 5275 sayılı Kanun kapsamında toplanarak 4 yıl 14 ay 15 gün hapis cezası olarak infazına karar verildiği, kararda da açıkça belirtildiği üzere 5275 sayılı Kanunun 101/1 maddesi dikkate alınarak duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısı ile hükümlünün görüşleri alınmaksızın itiraza kabil olmak üzere içtima kararının verildiği, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.01.2012 tarih 2011/448 değişik iş sayılı kararı ile içtima ettirilen ilamlar ile karşılaştırıldığında 19.12.2000 tarihinde işlenen Malatya 1. Asliye Ceza mahkemesinin 06.03.2008 tarihli 2001/294 esas ve 2008/134 kararı ile verilen ilamına istinaden verilen hapis cezalarına yönelik olarak 40 gün ve 20 gün hücrede tecrit edilmek sureti ile cezasının infazına karar verildiği,
31.10.2013 tarihli Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/7-381 ilamat sayılı müddetnamesinde 5275 sayılı Kanunun 107/4-d maddesi uyarınca 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle müebbet hapis ve 5275 sayılı Kanunun 108. maddesi uyarınca 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının işlenerek koşullu salıverme tarihinin 21.08.2033, hak ederek tahliye tarihinin ise 17.12.2040 tarihi olarak belirlendiği görülmüştür.
01.11.2013 tarihinde tebliğ edilen müddetnameye yapılan itiraz Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/755 değişik iş sayılı 05.11.2013 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
Hükümlünün Karataş Sulh Ceza Mahkemesinin 13.03.2014 tarihli 2011/76 esas ve 2014/76 karar sayılı ilamına ait 11 ay 20 gün hapis cezasının içtimasının talep edilmesi üzerine Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/251 değişik iş sayılı 23.06.2014 tarihli kararı ile ilamın 5275 sayılı Kanun kapsamında kalan suçlarına ek olarak bu ilama ait cezasının eklenildiği ve toplamda 4 yıl 25 ay 35 gün hapis cezası olarak toplama kararı verildiği, karar üzerine Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/7-381 ilamat sayılı müddetnamesine işlendiği, bu kapsamda 5275 sayılı Kanunun 107/4-d maddesi uyarınca 34 yıl hapis cezası üzerinden infazın yapıldığı, ceza süresi ve türünün 34 yıl olarak belirlendiği, 90 gün geceli ve gündüzlü bir hücrede infaz edilmek sureti ile müebbet hapis cezası ve 4 yıl 25 ay 35 gün olarak hükümlerinin gösterildiği koşullu salıverme tarihinin 29.09.2033 hak ederek tahliye tarihinin ise 29.09.2050 olarak düzenlendiği görülmüştür.
08.04.2015 tarihinde Gebze Cumhuriyet savcısı, hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanunun 107/4-d maddesi uyarınca müddetnamenin tanzim edilmesi nedeni ile lehe olan düzenlemenin eski düzenleme olmadığı 34 yıl üzerinden cezaevinde kalacağına dair hükmün uygulanması nedeni ile eski düzenlemenin lehe olarak uygulamayacağı bu durumda hücre cezasının içtima kararından çıkartılmasını veya yeni kanunun lehe olan kanun olduğunun kabulü ile içtimanın buna göre yapılması gerektiğinden bahisle talepte bulunduğu,
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/255 değişik iş sayılı 28.04.2015 tarihli kararı ile, 5275 sayılı Kanunun 107/4-d maddesi uygulanmış ise de müebbet hapis cezasından hükümlünün iyi halli olması halinde cezaevinde geçireceği sürenin 647 sayılı Kanunun 19/1 maddesi uyarınca 20 yıl olduğu, 5275 sayılı Kanun kapsamında içtimasına karar verilen 4 yıl 14 ay 15 gün hapis cezasının 5275 sayılı Kanunun 107. maddesi uyarınca hesaplanacak olan şartla tahliye tarihi de dikkate alındığında toplam ceza süresinin 34 yıl sınırına ulaşmadığı, verilen hücre cezalarının ise 765 sayılı Kanunun 73/2. maddesi uyarınca verildiğinden talebin reddine karar verildiği,
08.05.2015 tarihinde UYAP sistemi üzerinden görüldüsü yapılan bu karara karşı yasal süresi içerisinde Gebze Cumhuriyet savcısının yapmış olduğu itiraz üzerine Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/400 değişik iş sayılı 22.05.2015 tarihli kararı ile 3713 sayılı Kanun kapsamında cezasını infaz eden ve müebbet hapis cezası ile cezalandırılan hükümlü hakkında 01.06.2005 tarihinden önce işlemiş olduğu suçlar nedeni ile 765 sayılı Kanunun 73/2 maddesi uyarınca 90 gün hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet hapis cezasının infazına karar verilmesinde yasaya aykırı bir durumun sözkonusu olmadığı; 5275 sayılı Kanun kapsamında 01.06.2005 tarihinden sonra verilen ilamlara yönelik hapis cezalarının içtimasının kanunun 99. maddesine uygun yapıldığı ve 5275 sayılı Kanunun 107. maddesi uyarınca hükümlünün cezaevinde geçireceği sürenin 4 yıl 1 ay olduğu hususunda bir uyuşmazlığın bulunmadığını, 5275 sayılı Kanunun 107/4-d maddesinde hükümlünün müebbet hapis cezasının yanısıra süreli hapis cezasından mahkumiyetinin bulunması durumunda cezaevinde kalacağı sürenin azami olarak 34 yıl olacağı, bu hesaplamanın ve uygulamanın da usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, her ne kadar Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraza konu kararında hükümlü hakkında müebbet hapis cezası nedeni ile cezaevinde kalacağı sürenin 20 yıl olduğuna dair 647 sayılı Kanun kapsamında değerlendirme yapılmış ise de hükümlünün terör suçundan mahkumiyetinin bulunduğu, bu nedenle cezaevinde geçirmesi gerekli olan sürenin 30 yıl olduğu sonuç itibari ile itiraza başvurulan kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile Cumhuriyet savcısının itirazının reddine karar verildiği, karara karşı CMK"nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemi ile başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
3713 sayılı Kanun kapsamında 765 sayılı Kanunun 146/1, 59 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasını infaz eden hükümlünün, 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlara yönelik olarak kesinleşen hapis cezalarının içtimaı sonucunda 765 sayılı Kanunun 73/2 maddesi uyarınca takdir edilen 90 gün hücre cezasının; 01.06.2005 tarihinden sonra işlediği suçlara yönelik olarak kesinleşen hapis cezaları nedeni ile ayrı infaz rejimlerine tabi olduğu gözetilerek verilen içtima kararı sonucunda 5275 sayılı Kanunun 107/4-d maddesi uyarınca uygulama yapılması halinde varlığını koruyup korumadığına yöneliktir.
III-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Hükümlü 765 sayılı TCK’nın yürürlükte olduğu 01.06.2005 tarihinden önce işlemiş olduğu suçlar nedeniyle içtimalı olarak 90 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrid edilmek suretiyle müebbet hapis cezasıyla, 01.06.2005 tarihinden sonra işlediği tekerrür hükümlerinin uygulandığı suçlar dolayısıyla toplatma kararı sonucu da 4 yıl 25 ay 35 gün hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.
Uyuşmazlık konusu, farklı infaz rejimine tabi birden çok mahkumiyet hükmünün içtima ettirilip ettirilemeyeceği, her iki infaz yasasının da yürürlükte olduğu süreçte işlenen suçlar nedeniyle 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı İnfaz Yasası hükümlerine göre mi yoksa 647 sayılı İnfaz Yasası hükümlerine göre mi infaz edileceği noktasında toplanmaktadır.
765 sayılı TCK’nın 2/2 ve 5237 sayılı TCK’nın 7/2-3. maddeleri gereğince; lehe yasanın zaman bakımından uygulanma ilkesi infaza ilişkin hükümlerde de uygulanacaktır.
765 sayılı TCK’nın 77/6. maddesinde; 77. madde gereğince içtima ettirilecek cezalar kesinleştikten sonra işlenen suçlardan dolayı verilecek cezaların aynen tatbik edileceği düzenlenmiştir.
01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ise aynı Yasanın 17/1. maddesi gereğince infaz edilecektir. Bu maddede 29.06.2006 tarihinde 5532 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası bu suçların infazını 5275 sayılı CGTİHK’nın 107/4 ve 108. maddelerine göre yapılması esası benimsenmiştir.
3713 sayılı TMK’nın 17/1. maddesine göre infazda müebbet hapis cezası bakımından 30 yıl, diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar yönünden ise hükümlülük süresinin 3/4’ünü iyi halli olarak çekmeleri halinde şartla salıverilmeye hak kazanacaklardır. 647 sayılı Yasanın 19. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile ek 2. madde hükümleri uygulanamayacaktır. Ölüm cezaları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülen veya ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına mahkum olan ya da 4771 sayılı Yasa gereğince müebbet hapis cezasıyla cezalandırılanlar 647 sayılı Yasa hükümlerine göre şartla tahliyeden yararlanamayacaklardır.
01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlar nedeniyle 3713 sayılı TMK kapsamında kalan ya da 5237 sayılı TCK 58/9 maddesinin uygulanmasına karar verilen cezalar hakkında 5275 sayılı CGTİHK 107/4 ve 108. maddeleri uygulanacaktır.
Müebbet hapis cezasına mahkum olanlar, 5275 sayılı Yasanın 107/4. maddesine göre şartlı tahliyeyi hak edebilmek için iyi halli olarak cezaevinde 30 yıl kalmaları gerekmektedir.
Aynı Yasanın 107/4-d maddesi gereğince müebbet hapsin yanında süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde cezaevinde kalınacak süre 34 yıldır.
765 sayılı TCK’da infaza ilişkin düzenlemelerde ise müebbet hapisle süreli hapis cezalarının içtimaı halinde süreli hapse karşılık müebbet hapsin bir süresinin hücre hapis cezası olarak çektirilmesi gerekmektedir.
5275 sayılı CGTİHK’da disiplin cezaları hariç olmak üzere hücre hapis cezası yer almamıştır.
Farklı infaz rejimine tabi mahkumiyet hükümlerinin infaz edilebilmesi için 5275 sayılı Yasanın 99 ve müteakip maddeleri gereğince bir toplama kararı alınması zorunludur. İçtimaya konu cezaların her biri toplam cezadan ayrı ayrı ve bağımsız olarak varlıklarını koruyup hüküm doğuracaklardır. Ancak cezaların toplanması tabi oldukları infaz rejimine göre çektirilmesine engel teşkil etmeyecektir. Her cezanın tabi olduğu infaz rejimi doğrultusunda şartlı tahliye tarihi belirlenerek müddetnamede tüm cezalar yönünden hükümlünün şartlı ve hakederek tahliye edileceği tarihlere yer verilecektir. Somut olayda; 647 sayılı İnfaz Yasasının 19. maddesi, 3713 sayılı Yasanın 17. maddesi ve 5275 sayılı CGTİHK 107. maddesine göre infaz edilecek hükümler sözkonusu olduğundan, bu hükümlere bir müddetnamede yer verilip infaz tarihlerinin gösterilmesinde herhangi bir yasal sakınca bulunmamaktadır.
5237 sayılı TCK"nın 7/3. maddesi gereğince tekerrür, koşullu salıverme ve ertelemeye ilişkin hükümler hariç infaz yasalarında derhal uygulama prensibi geçerlidir. Cezanın bir süresinin hücre hapsi olarak çekilmesi koşullu salıverme tarihini değiştirmeyecektir. Bu nedenle 765 sayılı TCK’nın suç ve cezaların içtimaını düzenleyen 68 ile 77. maddeleri hükümleri doğrultusunda müebbet hapis cezasının bir kısmının hücrede çektirilmesine karar verildiği durumlarda koşullu salıverilme tarihi değişmeyeceğinden 5275 sayılı İnfaz Yasası aleyhe sonuç doğurmamakla birlikte, yerleşik yargısal kararlara göre, infaz yasalarındaki şartla tahliyeye ilişkin hükümlerinin zaman bakımından lehe olanı tespit açısından uygulanan infaz yasasının bu konudaki bütün hükümleri uygulanmak suretiyle belirlenecektir. Yerel mahkemenin 01.06.2005 tarihinden önceki mahkumiyet hükümleri hakkında 765 sayılı TCK’nın içtimaya ilişkin hükümlerini uygulayıp 3713 sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince infazına karar vermesinde bir isabetsizlik yoktur. Esasen bu uygulamanın kanuna açıkça aykırı olmadığı için “kanun yararına bozma” yoluna gidilmesi koşulları da oluşmamıştır.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2013 tarih 2013/215 değişik iş sayılı kararında hücre cezalarının belirlenmesi sırasında duruşma açılmadan evrak üzerinde değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2003 gün 24-20 sayılı, aynı doğrultuda 2007/1-188 esas 2007/242 karar sayılı ilamlarında takdir yetkisinin kullanılması gerektiği hallerde duruşma açılması gerektiği ve bu kararın temyize tabi olduğu vurgulanmıştır. Bu yönden karar yasa ve yerleşik uygulamalara aykırıdır.
IV- SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2013 tarih ve 2013/215 değişik iş sayılı kararı duruşma açılmadan evrak üzerinden verilmesi nedeniyle yasaya aykırı bulunduğundan CMK’nın 309/4-a maddesi gereğince Kanun Yararına BOZULMASINA,
2-Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2015 tarih ve 2015/400 değişik iş sayılı karında kanuna açıkça aykırılık bulunmadığından Kanun Yararına Bozma talebinin REDDİNE,
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.