12. Ceza Dairesi 2019/5563 E. , 2019/12285 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında; TCK"nın 89/2-b, 22/3, 53/1-3, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında; TCK"nın 179/3-2, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 1.79 promil alkollü halde idaresindeki aracı ile meskun mahal dışında, gece vakti aydınlatması olan bölünmüş yolda seyrettiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yapması sonucu araçta bulunan yolcunun nitelikli şekilde yaralandığı ve sanıktan şikayetçi olmayarak uzlaşmak istediği beyan ettiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, mahkumiyet kararlarının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak bu suçun şikayete tabi olsun veya olmasın bütün hallerinin CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında, yaralanan ...’ın uzlaşmak istediğini beyan etmesine rağmen CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıkla mağdur arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK"nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Yukarıda anlatılan somut olaya, TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, suça sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda, sanık ile yaralanan arasında eksik olan uzlaştırma işlemleri gerçekleştirildikten sonra yukarıda izah edilen şekilde sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık hakkında taksirle yaralamaya neden olma suçundan TCK"nın 89/1. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra aynı Kanunun 89/2-b maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, sanık hakkında, TCK"nın 89/2-b. maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesi,
4-Tekerrüre esas alınan ilam kasıtlı suça ilişkin olup, 5237 sayılı TCK"nın 58/4. maddesi gereğince kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmayacağı belirtildiği halde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
5-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle öldürme suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülerek hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.