20. Hukuk Dairesi 2016/2316 E. , 2017/7636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 153 ada 1 parsel sayılı 5354,39 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, dava açmış, mahkemece Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne ve taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman vasfıyla Hazine adına tesciline bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2005/5030 E.-9811 K. sayılı kararı ile mahkemece yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, amenajman planı uygulanarak taşınmazın öncesinin belirlenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, ... köyü 153 ada 1 parselin 28.06.2007 tarihli krokide (B) harfi ile gösterilen 672,98 m2"lik kısmının orman niteliği ile Hazine, (A) harfi ile gösterilen 4681,41 m2"lik bölümünün tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2008/7962 E. - 11513 K. sayılı kararıyla “...Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; keşifte görev alan orman bilirkişi raporunda, taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 1122,26 m2’lik kısmının memleket haritasında orman alanında kaldığını bildirdiği halde, mahkemenin keşif yapmadan dosya üzerinden aldığı ve hükme dayanak alınan raporunda orman aleyhine olarak, (B) harfi ile gösterilen 672,98 m2’lik bölümünü yeşil alanda orman olarak göstermiştir. Bu iki rapor arasında çelişki olduğu gibi, çelişki giderilmeden ve arazi üzerinde keşif yapılmadan alınan rapor, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen
elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunlar 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli,eski tarihli hava fotoğrafları incelenerek taşınmazın niteliği net ve kesin biçimde saptanmalı, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır..” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ekli orman-harita bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 672,54 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.681,85 m2 yüzölçümündeki bölümünün ise kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi ve orman kadastrosu çalışmaları 5304 sayılı Kanuna göre birlikte gerçekleştirilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.