20. Hukuk Dairesi 2016/2288 E. , 2017/7635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 123 ada 6 parsel sayılı 370.90 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kargir ev ve arsa niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, diğer davacı ... ise irsen intikalen ve müştereken kullandıklarını ileri sürerek davalılarla birlikte adlarına tescili istemiyle dava açmış, mahkemece Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve ..."nın davasının reddine, çekişmeli parselin tespitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2011/11752 E. - 10501 K. sayılı kararıyla "...Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava dosyası içinde bulunan ve hükme esas alınan orman bilirkişi raporu ekinde yer alan memleket haritasındaki dava konusu taşınmazın konumu kadastro paftaları ile memleket haritası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilmeden lokal olarak gösterildiğinden rapor denetlenemediği gibi dairenin iade kararı üzerine paftaların çakıştırılması suretiyle düzenlenen ek rapordaki memleket haritasında taşınmaz konumu farklı yerde ve açık alanda gösterilmiş Yetersiz inceleme ve uygulamaya, denetlemeyen rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Kaldı ki; davacı gerçek kişinin iddiası doğrultusunda zilyetlik tanıklarıda dinlenmemiştir.
Bu nedenle; Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları Kanunda gösterilmiştir.
Mahkemece, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak
kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, davacı gerçek kişinin iddiası doğrultusunda tanıkları dinlenmeli, taşınmazın kimden kime kaldığı, ortak mirasbırakandan kalmış ise paylaşımın olup olmadığı, kullanım şekli ve süresı yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı şekilde sorulmalı bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir..." gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ... Yönetimi tarafından açılan davanın reddine, davacı ... tarafından açılan davanın reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, .../... köyü, Köy içi mevkiinde kain 123 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi ve orman kadastrosu çalışmaları 5304 sayılı Kanuna göre birlikte gerçekleştirilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine 11/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.