4. Hukuk Dairesi 2014/3980 E. , 2014/5543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/374-2013/659
Davacı T. T.A.Ş. vekili Avukat B. D. tarafından, davalılar İ.. B.. vd aleyhine 12/10/2006 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 12/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı İ.. B.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu borç ödendiği için dava konusuz kaldığından hüküm tesis edilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Avcılar santraline ait 1800-04 KPD PAP kablo ile yer altı güzergahının İ.. B.. adına, diğer davalı tarafından yapılan kazı çalışması esnasında, hasara uğratıldığı gerekçesiyle tazminat talep etmiştir.
Davalılar, zarardan dolayı kusurları olmadığını iddia ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı İstanbul Büyükşehir Beldiye Başkanlığı bir kamu tüzel kişisidir. İşlem ve eylemleri kural olarak kamusal nitelik taşır. Bu nedenle tazminat istemine konu olayın idarenin hizmet kusuru sonucu doğduğu ve hizmet ile ilgili bulunduğu kabul edilmelidir. İdarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince ilgili idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılmalıdır. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilecektir. Bu durumda mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekirken esastan incelenmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/04/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Dava; haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın konusuz kaldığı belirtilerek hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, 02/06/2006 tarihinde Avcılar G. Mahallesi, K. Caddesi ile K. F. Sokağının birleştiği yerde, davalılar tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında kendilerine ait Avcılar santralinin kablo ve yeraltı güzergahına zarar verdiğini belirterek 13.307,16 TL hasar bedelinin tazmini istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen 18/12/2009 günlü kararda ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 22/11/2012 günlü bozma ilamında da davalıların eylemi "haksız fiil" olarak kabul edilmiş iken, yerel Mahkemenin bozma kararından sonra verdiği ikinci kararın temyizi üzerine Dairemizin çoğunluğu tarafından davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın eyleminin hizmet kusuru niteliğinde bulunduğundan bahisle yargı yolu bakımından bozma kararı verilmiştir.
Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak veya kum alınması yahut böyle yerlere toprak, kum veya moloz yığılması neticesinde doğan zararın tazmini davası başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan veya projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle haksız eylemden doğan tazminat davası sayılır. Aynı kural ağaç kesilmesi hali için de sözkonusudur. Bundan başka yapılan işlerin plan ve projelere aykırı yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın uygulanmasından doğan bir zarar sayılmaz ve bu bakımdan dava haksız eylemden doğan ve adli yargı yerinde bakılması gereken bir tazminat davası olarak kabul edilir. (11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay Birleştirme Kararı)
Somut olayda yukarıda esasları belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı ve 7. Hukuk Dairesinin ilk bozma kararında da benimsendiği üzere idari bir işlem olmayıp haksız fiil sözkonusu olduğundan Dairemizin çoğunluğunun bozma kararına katılmıyorum.
Ancak, mahkeme kararında sözü edilen ödemenin rizaı bir ödeme olmayıp ilk kararın icraya konulması sonucu yapılan bir ödeme olduğu gözetildiğinde mahkemenin karar vermesine yer olmadığı yönündeki kararı da doğru olmamıştır.
Dosya kapsamından yapılan işlemin davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na ait olmayıp ASKİ Genel Müdürlüğü"ne ait bir iş olması nedeniyle temyiz eden davalı yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğinden bahisle bozma yapılması görüşündeyim. 01/04/2014