19. Hukuk Dairesi 2015/5143 E. , 2015/9722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin internette gördüğü "aracım tamamen orjinaldir, isteyene kasasız verilebilir, satış bedeli pazarlık payı olmak kaydıyla 37.750,00 TL"dir" ilanı üzerine davalı ile irtibat kurduğunu, aracı noterden 26.07.2011 tarihinde davalıdan 36.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, aracın satış bedelini karşılamak için müvekkilinin ticari kredi kullandığını, ödeme planından da anlaşılacağı üzere 4.350,02 TL faiz, 217.50 TL fon+vergi ile 525,00 TL istihbarat ücreti ve... olmak üzere toplam 5.092,52 TL tutarında borçlandığını, aracın muayenesi ve parça değişimi için ise toplam 2.085,88 TL masraf yaptığını, aracın pert hasara konu olduğu tespit edildiğinden kasko poliçesinin iptal edildiğine dair sigorta şirketi yazısının müvekkiline 06.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, bu durum öğrenilir öğrenilmez davalı ile irtibata geçildiğini ancak davalının araç bedelini iade etmeye yanaşmadığını, sonradan davalının pert araçları satın alarak yaptırdıktan sonra sanki normal araçlarmış gibi satmayı meslek haline getiren birisi olduğunun öğrenildiğini, davalı tarafından aldatılan müvekkilinin olması gerekenin çok üzerinde satış bedeli ödediğini ve kredi borcu ile tamir giderlerine de katlandığını, dolandırıcılık suçundan davalı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, satış sözleşmesinin feshi için iş bu davanın açıldığını ileri sürerek 36.000,00 TL araç bedelinin satım tarihi olan 26.07.2011"den, masraf tutarı olan 7.178,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının aracı olduğu gibi kabul ettiğini, satın aldığı 26.07.2011 tarihinden beri de kullanmaya devam ettiğini, varolduğunu iddia ettiği hasarlara ilişkin masrafların da davacının kullanım hatasından kaynaklandığını belirtmiş, ek beyanında ise, noter satış sözleşmesinde belirtilen 36.000 TL rakamın doğru olmadığını, satış bedeli 20.500 TL gösterilmiş iken noter tarafından yazılı rakamının üzeri çizilmek suretiyle 36.000 TL rakamının yazıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, aracın 26.07.2011 tarihinde 36.000,00 TL bedelle noterden davacıya satıldığı, davacının pert olan aracı orijinal zannederek satın aldığı ve araçtan istediği faydayı elde edemediği, satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmamasından ve nitelik – niceliğe aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan ayıpların bulunmasından ve satıcı bu ayıpların varlığından haberi olmasa bile sorumluluğu doğacağından (818 sy. BK md. 202-6098 sy. TBK"nun madde 227/1) davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği ve genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının bulunduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne, 26.07.2011 tarihli araç satış sözleşmesinin iptali ile 36.000,00 TL"nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ... plakalı aracın davalı ..."a iadesine, 16.798,13 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Satışa konu araç ikinci el bir araç olup bilirkişi raporunun 5. maddesinde “ ..... (sigorta bilgi ve gözetim merkezi) kayıtlarına şasi numarasıyla yapılan kontrollerde 27.05.2010 tarihli ağır hasarlı kazasına rastlanmıştır. Aracın kasko poliçesine bağlı olduğu sigorta şirketi tarafından trafikten çekme belgeli hasar işlemi uygulandığı anlaşılmıştır” denilmiştir. Bir başka ifade ile .... kayıtlarından durumun öğrenilmesi mümkündür. Araç ticari araç olup dava tarihi itibariyle tacirler yönünden uygulanması gereken 6762 sayılı Kanun"un 25/3 maddesindeki 8 günlük muayene ve ihbar süresi içinde aracın muayene ettirilip ayıp hali saptandığı takdirde aynı süre içinde usulüne uygun ihbarda bulunulması gerekir. Kaldı ki noter satış sözleşmesinde “aracın mevcut hali ile beğenilip bedeli ödenerek alındığı” belirtilmiştir.
Hal böyle olunca, somut olayda iğfalden söz edilemez. Zira yukarıda belirtildiği üzere aracın durumunun tramer kayıtlarından öğrenilebileceği bellidir. Mahkemece bu yönler bakımından delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.