4. Hukuk Dairesi 2013/9268 E. , 2014/5534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/1652-2013/395
Davacı S.. T.. vd vekili Avukat K. V. tarafından, davalı E.. Ç.. vd aleyhine 29/07/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların temyiz itirazları yönünden;
Dava, kasten yaralamadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar, olay günü davalı Emir"in alkollü olarak kullandığı aracı bar girişine kasıtlı olarak sürdüğünü ve yaralanmalarına neden olduğunu iddia ederek uğranılan zararın davalılardan tazminini talep etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, davalı C. Ç. olayın faili olmadığını sadece diğer davalının babası olduğundan tazminatla sorumlu olmayacağını beyanla açılan davanın husumetten reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava arkadaşlığı; davacı taraf ya da davalı tarafta birden fazla kişi bulunması hali olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 57 ve devam maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyari dava arkadaşlığında; birden çok kişi, birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu haller, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması durumlardır. (HMK.57) Sayılan bu üç durum dışında ihtiyari dava arkadaşlığı sözkonusu değildir. Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde ise mecburi dava arkadaşlığı vardır. (HMK.59)
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacılar arasında zorunlu değil ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu anlaşılmaktadır. Davacıların ayrı ayrı tazminat talep etmiş olmaları da dikkate alınarak kabul edilen tazminat miktarı üzerinden her biri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekmektedir.
3-Davalı C.. Ç.."in temyiz itirazları yönünden;
Davaya konu olay, karayolunda meydana gelmediğinden 2918 sayılı yasa kapsamında olayın doğrudan (asli) faili olmayan davalı C.. Ç.."in işleten sıfatı mevcut ise de diğer davalının kasıtlı eylemi iletenin sorumlu olması için gereken illiyet bağını kesmiştir. Ayrıca, Yargıtay 3. Ceza Dairesi de Ankara 24. Asliye Ceza mahkemesinin taksirle yaralamadan dolayı kurduğu hükmü olayın kasten işlendiği gerekçesiyle bozmuştur. Bu durumda, olayın faili olmayan davalının tazminattan sorumluluğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, (3) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı C.. Ç.. yararına bozulmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılar ve davalı C.. Ç.."den peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 01/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.