4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/9266 Karar No: 2014/5533 Karar Tarihi: 01.04.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/9266 Esas 2014/5533 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/9266 E. , 2014/5533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/02/2013 NUMARASI : 2008/179-2013/57
Davacı H.. K.. vekili Avukat H. C.tarafından, davalılar B.. E.. aleyhine 29/04/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 14/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi birleşen dosya davacısı İ. G. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilşkindir. Yerel mahkmece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, birleşen dosya davacısı İsmet Günce vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK. 77/1. maddesinde, vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukatın dava açamayacağı ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamayacağı düzenlenmiş olup devamında "Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır" denilerek bu kural taraflar lehine bir sonuca bağlanmıştır. Yine Avukatlık Kanunu 56. maddesinde avukatın usulüne uygun olarak düzenlenip kendisine verilen vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabileceği ve bu örneklerin bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmünde olduğu düzenlenmiştir. Dosya kapsamından; 15/01/2013 tarihli celsede davacılar vekili olarak katılan avukat M. A.D."ın "H.. K.. vekili olarak yetki belgesine istinaden davayı takip ediyoruz, birleşen dosyanın davacısı hakkında bir bilgim yoktur, Avukat H. C. ile görüşerek beyanda bulunmak ve dava takip ediliyor ise yetki belgesinin ibrazı için süre verilmesini talep ediyoruz" şeklinde beyanda bulunduğu, ancak yerel mahkemece "Avukat Melike Arı Duran"ın ibraz ettiği yetki belgesinin sadece davacı H.. K.. ile ilgili olduğu, birleşen dava dosyasındaki davacı İsmet Günce yönünden davanın usulünce takip edilmediği görülmekle İsmet Günce hakkında açılan dava dosyasının HMK 150. Maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına" dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa, yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereği, dosyanın daha önce geçirdiği aşamalar da dikkate alınarak vekile talep ettiği sürenin verilmesi gerekirken buna aykırı davranılması ve dosyanın daha önceden işlemden kaldırılmasının bir sonucu olarak da davacının hak kaybına uğramasına yol açacak sonucu doğuracak şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.