Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK"nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur.
Somut olayda, borçlu tarafından ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmuştur.
Mahkemece, takip şekline göre bunun 5 günlük hak düşürücü sürede ileri sürülmesi gerektiği, borçluya (103) davetiyesinin 16.07.2010 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatla ilgili tebligat usulsüzlüğü iddia edilmediğinden 16.07.2010 tarihinde takipten haberdar olduğu gerekçesiyle istemin süre aşımından dolayı reddedildiği görülmektedir.
103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 16.07.2010 tarihi nazara alındığında, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü yönündeki 23.07.2010 tarihli şikayetin İİK"nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük sürede olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkemenin bu konudaki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır.
Borçlunun bu yöndeki ve sair hususlardaki şikayetleri incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.