15. Ceza Dairesi 2021/408 E. , 2021/1710 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 62/1 ve 52/2. (2"şer kez) maddeleri gereğince 10 ay hapis (2 kez) ve 2.000,00 Türk Lirası (2 kez) adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/03/2009 tarihli ve 2008/1060 esas, 2009/226 karar sayılı kararının Dairemizin 13/05/2013 tarihli ve 2011/25199 esas, 2013/8753 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip yapılan yargılama neticesinde sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 62/1 ve 52/2. (2"şer kez) maddeleri gereğince 10 ay hapis (2 kez) ve 200,00 Türk Lirası (2 kez) adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/11/2013 tarihli ve 2013/444 esas, 2013/518 karar sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21/10/2020 gün ve 94660652-105-06-21507-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/11/2020 gün ve 2020/96524 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklindeki ve 2. fıkrasında “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Dosya kapsamına göre,
1-Somut olayda, sanığın kardeş olan ... ve ...’u Telekom’da işe sokacağından bahisle toplam 4.800,00 Türk lirası para alması nedeniyle anılan Mahkemesince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, mağdur ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere sanığın her iki mağduru birlikte işe almak söylemi ile toplam 4.800,00 Türk lirası para almak suretiyle menfaat temin ettiği, sanığın kardeş olan her iki mağdura suç içeren eylemini tek bir fiille gerçekleştirdiği, dolandırıcılık suçunun mağdurlara karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği dolandırıcılık suçundan bir kez ceza verilip, bu cezanın anılan Kanun’un 43/2. maddesi ile artırılması gerekirken, her bir mağdur için ayrı ayrı ceza verilmesinde,
2-Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 13/05/2013 tarihli ve 2011/25199 esas, 2013/8753 karar sayılı ilâmında “…Sanığın suç tarihlerinden önce tanık ..."i ziyaret etmek amacıyla şahsın çalıştığı iş yerine gittiği ve katılanların ağabeyi ..."un da bulunduğu bir ortamda, bir kişiyi Telekomda işe soktuğunu söylemesi üzerine tanık Sefa"nın kendi eşini, tanık ..."un da kardeşleri olan katılanları işe aldırmasını sanıktan talep etttikleri, sanığın talepleri kabul ederek Türk Telekom"da bir yakını vasıtasıyla şahısları işe aldıracağını vaad edip, bilahare katılanlardan bazı evraklar tedarik ederek her bir katılandan 2400 TL olmak üzere toplam 4800 TL parayı menfaatine geçirmek suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda; hükme esas alınan katılanların ağabeyi tanık ..."un 18.03.2009 tarihli celsedeki ".....kardeşim ... kendisi ve ..."in eşi için 1000 YTL hazırladı. Telekoma girmeden önce sanığa verdi..." şeklindeki beyanı ve tanık ..."in aşamalardaki beyanlarında eşini işe aldırması için sanığa para verdiğini ifade edip, soruşturma aşamasındaki 04.09.2008 tarihli savcılık ifadesinde, mağduru olduğu eylem nedeniyle 2008/110760 numaralı evrak üzerinden başka bir soruşturma olduğunu açıkça ifade ettiği gözetildiğinde, sanık hakkında ...’e yönelik işlenen suçtan dolayı ayrıca dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde söz konusu dava dosyasının celbi ile, derdest olması halinde davaların birleştirilmesi, karar kesinleşmişse onaylı bir örneğinin dosyaya eklenmesi ve sanığın hangi mağdurlardan aynı yer ve zamanda, hangi mağdurdan farklı tarihte, ayrı ayrı para aldığı araştırılıp birden fazla mağdurdan aynı anda veya aynı mağdurdan bir suç işleme kararı altında değişik tarihlerde para alınmasının zincirleme suçu oluşturacağı gözetilerek sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri yerine, gerekçe gösterilmeksizin suçun her bir katılana karşı ayrı ayrı işlendiği ve katılan sayısınca oluştuğundan bahisle ve tanık ..."e yönelik eylem hususunda herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması…,” şeklinde belirtildiği üzere, anılan Mahkemesince sanığın ...’e yönelik eylemi nedeniyle Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/621 esas sayılı dosyasının Yargıtay’da olduğu bilinmesine rağmen, dosyanın dönüşü beklenmesizin 11/11/2013 tarihli kararı ile, sanığın ... ile mağdurlardan aynı yer ve zamanda, hangi tarihte, ayrı ayrı para alıp araştırılmaksızın, yetersiz gerekçe ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlünün, işe sokma vaadiyle katılanlara karşı aynı anda ve tek bir fiille hileli hareketlerde bulunarak, ödenmesi hususunda en baştaki anlaşmalarında belirledikleri parayı değişik zamanlarda menfaat olarak temin etmesi şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümleri gereğince cezalandırılması gerekirken, her bir katılan için ayrı ayrı ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirlendiğinden kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 11/11/2013 tarih ve 2013/444-2013/518 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, mahkemenin takdiri de dikkate alınarak, a) hükümlünün TCK’nın 157/1. maddesi uyarınca, 1 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, b) dolandırıcılık suçunu birden fazla katılana karşı tek bir fiille işlemesi nedeniyle cezasının TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında arttırılarak, 1 yıl 3 ay hapis ve 6 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, c) duruşmadaki hal ve tavrı lehine kabul edilip, TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında indirilerek 1 yıl 15 gün hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, d) TCK"nın 52/1-2. maddesi uyarınca verilen adli para cezasının günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek hükümlünün 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sonuç olarak hükümlünün 1 yıl 15 gün hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, diğer hususların aynen yerinde bırakılmasına, infazın bu miktar üzerinden gerçekleştirilmesine, 22/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.