11. Hukuk Dairesi 2016/803 E. , 2017/3672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
Taraflar arasında görülen davada ... ... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/05/2015 tarih ve 2010/36-2015/114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardan beri Türkiye"de kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet gösteren bir şirketin sahibi olup, satışa arz ettiği her bir radyatörü bizzat kendisi tasarlayıp ürettiğini, tasarımına uygun çeşitli markalar altında da satışa sunduğunu, bu kapsamda müvekkilinin "kalorifer" emtiası ve benzeri ürün ve satış hizmetleri bakımından "..." ibareli markayı ... nezdinde 2005/06702 no’lu tescil belgesiyle adına tescil ettirdiğini, davalı şirketin ise, merkezi ..." da bulunan ve müvekkili ile aynı alanda ticari faaliyet gösteren bir şirket olup, ürün ve hizmetlerinde müvekkilinin tescilli markalarını haksız ve izinsiz olarak kullanmakta, internet ortamında oluşturduğu “www. ... .com.tr” isimli web sayfasında marka haklarına tecavüz ettiğini, davalının “www.....com.tr” isimli internet sayfasında "... Ürünleri" başlığı altında kendi radyatör ürünlerini “..." markası altında satışa arz ettiğini, tanıttığını, internet sayfasında oluşturduğu "Kataloglarımız" bölümündeki döküman içinde müvekkilinin tescilli markası altında radyatör ürünleri ürettiklerini, sattıklarını yayınlayarak müvekkili markasını haksız ve izinsiz olarak ticaret alanına çıkardığını ileri sürerek, davalının tecavüz fiillerinin durdurulması ve men"i, bu hususta “www. ... .com.tr” ibareli internet sayfası içeriğindeki tescilli " ... " markası ile iltibas yaratacak mahiyette "..." ibarelerinin çıkarılması, bu mümkün olmadığı takdirde “www. ....com.tr” web adresine erişimin engellenmesi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, "..." adlı markanın, müvekkili adına tescil edildiğini ve halen de tüm dünyada kullanıldığını, müvekkilinin davacının zararına sebep olacak herhangi bir eyleminin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ... 1. FSHM’nin 2007/182 E - 2009/234 K. sayılı dosyasında davacılar ... Ltd. Şti. ile ... Ltd. Şti’nin davalılar ... ve ... aleyhine ikame ettiği ve önceki tarihli kullanım gerçek hak sahipliği, kötü niyet iddialarına dayanılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, ... Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2011/158 Esas sayılı dosyasında alınan 28/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda, ... Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2010/48 D. İş sayılı dosyasında mevcut rapor içeriğinde “www.aeon.com.tr” isimli internet sitesinin ... Ltd. Şti’ye ait olup, sitede yayın ve tanıtımı yapılan ürünlerin kalorifer emtiası olduğu, sitede tespite konu “... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...” isimlerinin kullanılmış olduğu ve tespite konu olayda aynı sektörlerin söz konusu olup, karşılaştırma yapılan markaların benzer olduğu ve karıştırma ihtimallerinin bulunduğunun tespit edildiği, davacı adına tescilli markaların 02/03/2005 tarihinden itibaren ...’de tescilli olduğu ve bu niteliği itibariyle 556 sayılı KHK’daki korumadan yararlanacağı şeklinde rapor tanzim edildiği, KHK’nın 8/3 hükmü ile gerçek hak sahibine tanınan korumadan faydalanabilmesi için tescilsiz işaretin başvurudan önce markasal anlamda kullanılması gerektiği ve bu markasal kullanımın marka hukukundaki ülkesellik ilkesi gereğince Türkiye"de gerçekleşmiş olması gerekmekte olup, katalogların yabancı dilde basıldığı ve yabancı ülkelerde yapılan pazarlamaya ilişkin olduğu, 2003 yılından bu yana Türkiye"de markasal olarak kullanıldığına ilişkin herhangi bir savunmada bulunulmadığı ve mahkemede açılan hükümsüzlük davasında yapılan yargılama neticesinde de davanın reddine karar verildiği ve temyiz incelemesinden geçerek de kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının, davacıya ait 2005/06702 no’lu tescilli markasına yönelik tecavüzün men"ine, “www. ... .com.tr” ibareli internet sitesi içeriğindeki tescilli “captiva by korle” markası ile iltibas yaratacak mahiyetteki “...” ibarelerine ilişkin olarak ilgili web adresine erişimin engellenmesine, 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, kararın hüküm fıkrası 7. bendinde manevi tazminat bakımından mahkemece takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekirken, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp kararın bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 7. bendinde yer alan “...davacı...” ibaresinin çıkarılarak yerine “...davalı...” ve yine “...davalı...” ibaresinin çıkarılarak yerine “...davacı...” ibaresinin yazılmak sureti ile kararın davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 198,09 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.