5. Ceza Dairesi 2015/12359 E. , 2020/633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği (sanık ... hak.), denetim görevinin ihmali (sanıklar Abdulkadir ve Erol hak.)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tayin olunan cezaların ayrı ayrı miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından sanık ... müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK"nın 53/5 yerine, 53/6. maddesi şeklinde gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, atılı suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca "cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına" karar verilmesi yerine, öngörülen yasaklamanın memuriyet görev ve yetkileriyle sınırlı tutularak, sadece "memuriyet hak ve yetkisinin kullanılmasının yasaklanmasına" şeklinde hüküm kurulması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen hususlar dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için "kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesinin" gerektiği, somut olayda; sanığın çift imza ile çekmesi gereken paraların bir kısmını tek imza ile, bir kısmını ise diğer sanık ..."un imzasını taklit etmek suretiyle çekmek suretiyle mal edinmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, suça konu paraların görevi dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sanığın bu paralar üzerinde muhafaza ve gözetim sorumluluğunun da olmadığı, bu itibarla yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, eylemlerinin zincirleme şekilde kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, ayrıca sanığın tayin olarak ayrılan sözleşmeli öğretmen..."in kendisine göndermiş olduğu 1.282,55 TL"yi mal müdürlüğü hesabına intikal ettirmeksizin soruşturma başlayıncaya kadar yedinde bulundurması şeklindeki eyleminin de hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Atılı zimmet suçunu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca "cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına" karar verilmesi yerine, öngörülen yasaklamanın memuriyet görev ve yetkileriyle sınırlı tutularak, sadece "memuriyet hak ve yetkisinin kullanılmasının yasaklanmasına" şeklinde hüküm kurulması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanıklar ... ve ... hakkında denetim görevinin ihmali suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yukarıda izah edilen sebeplerle sanıklardan ..."in eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunu oluşturmayacağının anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve..."un eylemlerinin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği nazara alınarak, suçun, manevi unsuru da değerlendirilerek, oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; hükümlerden sonra 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin bildirilmesine şeklinde kararlar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 22/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.