
Esas No: 2015/34243
Karar No: 2018/15547
Karar Tarihi: 21.06.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/34243 Esas 2018/15547 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının sebepsiz ve haksız işten çıkartıldığı 01/09/2013 tarihine kadar çalıştığını, ihbar ve kıdem tazminatı ile çalıştığı milli bayram günleri ile asgari geçim indiriminin ödenmediğini, davacının haftanın altı günü 08.00-18.30 saatleri arası çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili, davalı ile .... arasında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi bulunmadığını, bu firmanın ihale ile üstlendiği işe davacı da dahil kendi personeliyle yerine getirdiğini ve söz konusu işlerin ...a ait işyerinde yapılmadığı gibi ihale edilen işlerde ... personelinin çalışmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... İnş. Elek. Taah. Araç Kir. Hay. Et. ve Süt Ürünleri Gıda San. Tic. A.Ş. vekili, davacının başlangıçtan beri .... "nin işçisi olup .... "nin asıl işinde çalıştığını, sonradan davacının ve .... işçilerinin şirketçe işe alınıp çalıştırılmaya devam ettirilmesi nedeniyle davacının .... "nin işçisi olduğunu, şirket ve ... Uydu Haberleşme Kablo Tv ve İşletme A.Ş. arasında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi bulunmadığını, ihale konusu işte tüm yönetim hakkının .... "ne ait olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık davacı işçinin tazminat ve alacaklara esas ücretinin miktarı konusundadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 32"nci maddesinin ilk fıkrasına göre, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Yasada ücretin eklerinin neler olduğu müstakilen düzenlenmemiş olmakla birlikte, değinilen maddenin ikinci fıkrasındaki “…banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının..” ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, “prim” ve “ikramiye” ücretin eki olarak İş Kanununda ifadesini bulmuştur.
Prim, işçinin mal veya hizmet üretiminde daha istekli hale gelmesi ve başarısının artması için işverence ödül niteliğinde verilen ek ödemeler şeklinde tanımlanabilir. Prim ödemesinden amaç, işçinin dava verimli bir şekilde çalışmaya özendirilmesidir. İşçinin prime hak kazanması için işyerinde pirim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin prim talep hakkı vardır.
Hükme esas bilirkişi raporunda, hizmet döküm cetvelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen, ücret esas alınarak son ücret belirlenmiş ve dava konusu alacak talepleri bu ücret üzerinden hesaplanmıştır. Ancak,hizmet döküm cetvelindeki miktarlar ay ay değişkenlik göstermekte olup, kuruma bildirilen bu miktar çıplak ücret dışında tüm diğer işçilik alacaklarını da kapsamaktadır. Buna göre bordrolarda belirtilen normal kazanç üzerinden ücretin tespit edilmesi ve giydirilmiş ücretin ise varsa 4857 sayılı Kanun"un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler dikkate alınarak belirlenmesi gereklidir. Hatalı ücret tespiti ile tazminat ve alacakların belirlenmesi isabetli olmamıştır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan bir kısım imzalı ve imzasız ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre Mahkemece, imzalı bordrolarda fazla mesai tahakkuku olan dönemler dışlanmalı, bordroda tahakkuk olan ancak bordronun imzasız olması halinde ise tahakkuk ettirilen tutarların ödendiğinin anlaşılması durumunda, ödenen miktarların hesaplanan tutardan mahsup edilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine, 21/06/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.