Davacı A.. D.. vekili Avukat Ş.. Y.. tarafından, davalılar S.. Medya Yayıncılık A.Ş. vd adına T.. K.. vd aleyhine 10/02/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itiraları reddedilmelidir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, yayın yolu ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 01/02/2012 tarihli S.. Gazetesindeki ""A.. D.."ın hilton aşkı sürüyor"" başlığıyla yazdığı köşe yazısında kullanılan ifadelerle onur, şeref ve haysiyetine saldırıldığını, yazının kamuoyu nezdinde itibarını sarstığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, yazının davacının ilişkilerine dair eleştiri niteliğinde olduğunu, davacının kişilik haklarına saldırı kastıyla yazılmayıp okuyucunun dikkatinin çekilmeye çalışıldığını, yazının davacı hakkında yazılmış kaynaklara dayandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, köşe yazısında kullanılan ifadelerin kamu yararından öte öznel amaçlarla yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu yayın içeriği ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.