14. Hukuk Dairesi 2017/3438 E. , 2017/7560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay ... Hukuk Dairesi"nin 27.12.2012 gün ve 2012/14165 Esas - 2012/15938 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu ... Köyü 763 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı iken ... Belediyesince yapılan imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu, 763 sayılı parselin kadastral sınırları içerisine de 5383 ada 1 sayılı imar parselinin tescil edildiğini; ancak, ... Belediyesince yapılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; 5383 ada 1 sayılı imar parselinin 763 parsele isabet eden 61 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile düzenleme öncesi kök parsele dönüştürülerek Hazine adına tescili suretiyle eski hale iadesinin sağlanmasını, olmadığı takdirde Hazine zararının tazmini amacıyla taşınmazın değerinin davalı belediyelerden yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ... belediyesi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar hakkında davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar .... Hukuk Dairesinin 27.12.2012 tarihli, 2012/14165-15938 E-K sayılı ilamıyla; “...Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin olup, mahkemece, yapılan inceleme, araştırma ve özellikle uygulama neticesinde, çekişmeli taşınmazın ... Belediyesince yapılan 42 no"lu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu saptandığına göre; davanın işin esası bakımından reddedilmiş olması doğru olup, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmesi, ayrıca ... Belediyesi lehine vekalet ücreti tayini doğru değildir..."" gerekçesiyle, hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Öte yandan; imar hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, usuli kazanılmış hakkın varlığından da söz edilemez.
Somut olayda, karar düzeltme aşamasında dava konusu parselin sicil kaydının dayanağı olan ve ... Belediyesince yapılan 42 nolu imar uygulamasının ... 2. İdare Mahkemesinin 2009/739 E. 2010/1600 K. sayılı ilamı ile iptal edildiği ve kararın Danıştay denetiminden geçmek suretiyle 30.01.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
O halde, imar parsellerinin sicil kayıtlarına dayanaksız kaldığı gözetilerek, 763 sayılı kadastral parselin ihyasına karar verilmesi gerektiği açıktır.
Hal böyle olunca yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle işin esası bakımından araştırma ve inceleme yapılarak infaza elverişli bir biçimde çekişmeli kadastral parselin ihyasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Anılan bu husus davacı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulü ile Yargıtay ... Hukuk Dairesi"nin düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğinin kabulü ile ... Hukuk Dairesinin 27.12.2012 tarihli, 2012/14165 Esas – 15938 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.