11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1024 Karar No: 2017/3663 Karar Tarihi: 13.06.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1024 Esas 2017/3663 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/1024 E. , 2017/3663 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13/10/2015 tarih ve 2014/395-2015/551 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ..."de bulunan dava dışı şirketten aldığı malların davalı tarafından Türkiye"ye nakliyesinin üstlenildiğini, ... dışı firma tarafından malların davalıya teslim edilmesine rağmen müvekkiline teslim edilmediğini, malların davalının sorumluluğu altında kaybolduğunu, dolayısıyla müvekkilinin malları satamadığı için kar kaybının olduğunu ayrıca müşterisine karşı itibarının sarsıldığını ileri sürerek, 7.899 TL mal bedeli, 7.899 TL mahrum kalınan kar ve 4.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında taşıma sözleşmesinin ve müvekkilinin taşıyan sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı konusunda e-mail hesapları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde taraflar arasında sözleşme kurulduğuna ilişkin içeriğe rastlanmadığı, iddia edilen taşıma sözleşmesinin yazılı delillerle kanıtlanamaması nedeniyle, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ise de, davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve taraflar arasındaki e-mail yazışmalarının da akdi ilişkiyi kanıtlayıcı nitelikte kabul edilemeyecek bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.