21. Hukuk Dairesi 2014/11679 E. , 2015/10951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/11/1997-11/09/2001 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalılara ait işyerinde 10.11.1997-11.09.2001 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının davalılardan ..."e ait 1084933 sigorta sicil nolu işyerinden verilmiş 11.09.2001 tarihli işe giriş bildirgesinin olduğu, hizmet cetveline göre 11.09.2001-13.10.2003 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, tespit istenen dönemde başka işyerinde çalışmasının olmadığı, dava konusu atari salonunun davalılardan ...."ne ait iken ... sigorta sicil no ile 06.10.1997 tarihi itibariyle itibaren Kanun kapsamında olduğu, ..."e devirden sonra .... sigorta sicil no ile 11.09.2001tarihi itibariyle Kanun kapsamına alındığı,25.08.2001 tarihli yoklama fişinde davacının imzasının olduğu, anlaşılmıştır. Ancak tespiti istenen dönemin uzunluğu gözönüne alındığında tanık beyanlarının yetersiz olduğu, komşu işyeri tanığı olduğunu beyan eden tanıkların komşu işyeri çalışanı olduğunu gösteren belgelerin getirtilmediği, dava konusu işyerinin bordrolarının getirtilmediği, bordro tanıklarının dinlenmediği, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurulmadığı, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle dava konusu işyerinin davalılara ait olduğu her iki döneme ait işyeri dosyalarının ve bordrolarının getirtilerek davalı işyerine ait dönem bordrolarındaki bordro tanıklarının T.C. Kimlik numaralarının kurumdan araştırılarak adreslerini tespit etmek ve tüm dönemi kapsayacak şekilde bordro tanıklarını dinlemek, bordro tanıklarının bulunamaması veya beyanlarının yetersiz olması nedeniyle gerek görüldüğü takdirde Kurumdan, Belediyeden sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davada dinlenen tanıkların komşu işyeri çalışanı olup olmadığını anlamak, bordro tanıklarının da giriş çıkış tarihlerini tam olarak görmek için Kurumdan ekinde işyeri tescil beyanı detay bilgilerinin olduğu hizmet cetvellerini getirtmek, dava konusu işyerinin AVM de olduğu gözetilerek, AVM yönetiminden işyerinin çalışanlarının kimler olduğu, davacının AVM ye giriş çıkış kayıtlarının veya giriş kartının olup olmadığını sormak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de mahkemece yapılan tavzih harici kararda başka tarihlerin de yanlış yazıldığı halde düzeltilmemesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ..."e iadesine, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.