Davacı B.. Ö.. vekili Avukat H.. K.. tarafından, davalı R.. Ö.. aleyhine 16/01/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının saldırısı sonucu yaralandığını belirterek, maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davalı, kavgayı davacının başlattığını, asıl onun kendisine hakaret edip saldırdığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yaşanan kavgada davacının da kusurlu olduğu, haksız tahrik altında davalının kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiği benimsenerek, tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda; olay tarihi, dava konusu olayın meydana geliş şekli ve davacının yaralanma derecesi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.