11. Hukuk Dairesi 2016/5621 E. , 2017/3658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/12/2015 tarih ve 2015/597-2015/1208 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 26/06/2007 tarihinde 36.000 TL, 30/07/2007 tarihinde 800.000 TL, 08/04/2008 tarihinde 58.000 TL, 10/07/2008 tarihinde 20.000 TL ve 22/07/2011 tarihinde 240.000 TL ticari kredi kullandığını anılan krediler için 360,00 TL, 8.000 TL, 1.000 TL, 500 TL, 2.000 TL olmak üzere toplam 11.860 TL haksız masraf kesintisi yapıldığını ileri sürerek, 11.860,00 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan kesintilerin yasa ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ticari işlemler nedeniyle kredi çekildiği, davacının kredi dolayısıyla ödediği komisyon ve masrafları talep ettiği, her ne kadar tüketiciler bakımından haksız şart oluşturuyor ise de, tacir sıfatını taşıyan davacının çekmiş olduğu kredi bakımından Bankacılık Kanunu, TTK çerçevesinde davalının ücret isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle dosya masrafı vb. ad altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, somut uyuşmazlık yönünden taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde davalı banka tarafından kullandırılan kredi dolayısıyla masraf alınabileceğine dair hüküm olmakla birlikte, miktar ya da oran belirtilmediğinden, mahkemece kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan, dosya masrafı vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılarak, bankanın çeşitli isimler altında kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin sebebi, kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.