12. Ceza Dairesi 2019/13122 E. , 2019/12250 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Kanun Yararına Bozma Bürosu
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 2017/140 esas, 2017/781 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın üzerine atılı özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, 5560 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşma kapsamında olduğu, aynı Kanun"un “Mahkeme tarafından uzlaştırma” başlıklı 254. maddesinin; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklinde olması karşısında, uzlaştırma işlemleri yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 26.11.2018 tarihli ve 94660652-105-38-10613-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2018 tarihli, 2018/96916 sayılı ihbarnamesi ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 26.09.2019 tarihli, 2018/12323 esas, 2019/11392 sayılı görevsizlik kararı ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunludur. Bunlardan bir veya birkaçının eksik ya da hatalı gösterilmesi CMK"nın 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedenini oluşturmaktadır. Bu bildirimlerdeki temel amaç, kanun yollarına başvuru hak ve yetkisi bulunanların, başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması ve bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır.
İncelenen dosyada; Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31.01.2017 tarihli, 2015/24579 esas, 2017/938 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın 28.11.2017 tarihli son oturumunda, başka suçtan hükümlü olarak cezaevinde bulunan ve SEGBİS aracılığıyla hazır edilen sanığa, hükmün tefhimi esnasında, CMK"nın 263/1. madde ve fıkrası gereğince ceza infaz kurumu müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek de temyiz yasa yoluna başvurabileceğinin bildirilmemesi nedeniyle sanığın yanıltıldığı, sanığın 07.12.2017 tarihli temyiz talebinin süresinde olmadığı gerekçesiyle verilen Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2017 tarihli, 2017/781 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının cezaevinde bulunan sanığa tebliği için yazılan 11.12.2017 tarihli yazının gereğinin yerine getirildiğine dair herhangi bir evrak dosyada mevcut olmadığı gibi, sanık yanıltılmasına rağmen temyiz talebinin süresinde olmadığı gerekçesiyle verilen söz konusu ek kararın da kanuna aykırı olduğu dikkate alındığında, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 2017/140 esas, 2017/781 sayılı kararının usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağı anlaşılmakla,
Olağan yasa yoluna gidilmediği takdirde kararın kesinleşmesi sağlandıktan sonra olağanüstü yasa yollarından olan kanun yararına bozma isteminde bulunulabileceği gözetilmeden, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminde bulunulmasında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 2017/140 esas, 2017/781 sayılı kesinleşmemiş kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.