18. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/19917 Karar No: 2014/85 Karar Tarihi: 13.01.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2013/19917 Esas 2014/85 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın tescili istemi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ancak, kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay bozma kararı verdi. Yeni bir duruşma tarihi belirtildi ancak bu tarih mahkemece savunma hakkı kısıtlanmadan önce tebliğ edilmedi. Mahkeme bu şekilde bir karar veremez. Dolayısıyla, davalıya savunma hakkı verilmeden yapılan yargılama sonucu verilen karar bozuldu. Kanun maddesi olarak HMK'nun 27. (HUMK'nun 73.) maddesi gösterildi. Bu madde, hakimin her iki tarafa da savunma hakkı vermeden hüküm veremeyeceğini belirtir.
18. Hukuk Dairesi 2013/19917 E. , 2014/85 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Yargıtay bozma ilamı ve yeni duruşma gününü bildirir tebligat, davalı vekiline 21.06.2013 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de; 20.06.2013 olan duruşma gününden sonra tebligat yapıldığı, ayrıca mahkemece Yargıtay bozma ilamı ve yeni duruşma gününü bildiren tebligat parçasının dönüşü beklenmeden yargılamaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmıştır. HMK"nun 27. (HUMK nun 73.) maddesine göre; kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinleme veyahut sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe hükmünü veremez. Yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak ve mahkemece kendisine yöntemince tebligat yapılmadan savunma hakkı kısıtlanmış olan davalıya, yeni duruşma dava gününün usulünce tebliğ edilerek ortaya koyacağı deliller toplanıp değerlendirme yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yargılama yapılıp davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.