3. Hukuk Dairesi 2017/3340 E. , 2017/1580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle kira sözleşmesinin idare tarafından 03.06.2014 tarihinde feshedildiğini, davalının 09.07.2014 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini belirterek fesih tarihine kadar ödenemeyen kira bedeli 15.851 TL nin vade tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte, sözleşme özel şartlar 14. maddesi uyarınca taşınmazın geç teslimi nedeniyle 3.267 TL ceza ve 11. madde uyarınca 9.610 TL cari yıl tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı şirket yetkilisi, kira bedellerine itiraz etmediklerini, ancak tazminat ve cezayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 14.131 TL kira alacağı, 2.134 TL gecikme zammı ve 9.610 TL tazminat toplamı 25.876 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının 9.610 TL tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davalı ile davacı idare arasında, 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre düzenlenen 14.02.2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeye konu 72 nolu işyeri davalıya kiraya verilmiştir. Sözleşmenin 11.maddesinde kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi hallerinde 2886 sayılı Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek kesin teminatının gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedeli tazminatının tahsil edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı idare, 12.06.2014 tarihli ihtarname ile 03.06.2014 olur tarihli kararı ile sözleşmenin feshedildiğini, 15 gün içinde taşınmazın tahliye edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Fesih durumunda davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı idare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 315.maddesinde (818 sayılı BK.nun 260.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür.
Somut olayda davacı sözleşmenin feshedildiğini bildirmiş ise de hangi nedenle sözleşmenin feshedildiğini dosyaya bildirmemiş, mahkemece feshin haklılığı incelenmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının feshinin haklı olup olmadığı, feshin temmerrüde dayanıyorsa usulune uygun fesih ihtarı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.