Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18829
Karar No: 2017/7545
Karar Tarihi: 16.10.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18829 Esas 2017/7545 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/18829 E.  ,  2017/7545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 1 ada 350 parselde yer alan ana gayrimenkul niteliğindeki taşınmazı 17/02/1988 tarihinde tapu tahsis belgesine dayanarak ve 7.350,00 TL bedelle davalı taraftan satın aldığını, satın alınan taşınmaz üzerinde aynı tarihte davalı lehine 6.737,50 TL bedelle ve 4 yıl süre ile kanuni ipotek tesis ettiğini, söz konusu ipoteğin 2981 sayılı yasa uyarınca alacağı karşılamaya yönelik olarak tesis edildiğini, taşınmazın müvekkili tarafından satın alındıktan sonra, taşınmaz üzerinde 6 bağımsız bölümlü bina yaptırıldığını ve kat irtifakı tesis edildiğini, müvekkilinin taşınmazda 4 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, 17/02/1988 tarihli iş bu ipotek o tarihten bu yana davalı tarafça takip konusu yapılmadığını, buna rağmen davalı tarafından gönderilen 18 Kasım 2013 tarih 71777267 sayılı yazı ile söz konusu parselde oluşan ve müvekkilinin 86/407 arsa payına isabet eden 52.068 TL"nin tahsilinin talep edildiğini, davalının müvekkilinden talep ettiği ipotek bedelinin çok yüksek olduğunu, davalı tarafça tesis edilen 1988 tarihli ipoteğin taşınmaz ana gayrimenkul halindeyken arsa üzerine tesis edildiğini, müvekkilinin arsa üzerine ipotek tesis edilmesinden sonra söz konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurmak suretiyle iyileştirme yaptığını ve gayrimenkulün değer kazanmasını sağladığını, davacının taşınmaz üzerinde yaptığı iyileştirmelerden davalının faydalanması ve ipotek bedelini buna göre uyarlamasının hukuka uygun olmadığını, ipotek bedelinin emsal arsa bedelleri karşılaştırılmak suretiyle uyarlanabileceğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taşınmaza konulan ipotek borcunun kaynağının normal bir para alacağı değil, tapu tahsis belgesine dayanarak yapılan satış sonrasında ödenecek bedele ilişkin alacak olduğunu, davacının üzerine izinsiz ve kaçak olarak yapı yaptığı, belediyeye ait bir taşınmazı tapu tahsis belgesi sonucunda adına tescil ettirdiğini, ancak ipotek konusu edilen bedelin 1988 yılından beri ödemediğini, belediyenin davacıdan 18/11/2013 tarihinde 52.068,00 TL ödemesini talep ettiğini, bu bedelin sadece 2013 emlak vergi değeri üzerinden hesaplandığını, davacının Şişli ilçesindeki şehrin merkezinde ve çok değerli bir konumdaki bu taşınmaz için belirlenen bu cüzi bedeli dahi ödemekten kaçındığını, davacının iyi niyetli olmadığını, taşınmaz için takdir edilen bedelin çok düşük olup, o çevredeki taşınmazlar için belirlenen gerçek bedelin çok altında olduğunu, davacının bu taşınmaz üzerinde tescilden önce işgalci konumunda olduğunu, bu nedenlerle taşınmazın m2 bedelinin hesaplanarak bedelinin belediyeye ödenmesine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 1 ada 350 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava edilen ipoteğin koşulları oluştuğundan kaldırılmasına, mahkeme veznesine depo edilen paranın davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 6.737.500 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
    Dosya içerisinde mevcut 11.10.2014 tarihli mali hukuk bilim uzmanı tarafından verilen raporda karz ipoteğine ilişkin usullere göre güncellenmiş ipotek borcunun 48,07 TL olduğu, davacının arsa payına oranlandığında davacı tarafından ödenmesi gereken ipotek borcunun 10,16 TL olduğu bildirilmiş olup bu bedel davacı vekili tarafından 23.12.2014 tarihli tahsilat makbuzuyla mahkemeler veznesine depo edilmiştir. Davaya konu ipoteğin resmi akit tablosuna bakıldığında borcun davacıya ait olduğu anlaşıldığından, mahkemece borcun tamamı ödenmek suretiyle yalnızca davacının bağımsız bölümü üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    16.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi