Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Resmi belgede sahtecilik, Başlarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : 1- TCK’nın 268/1. maddesi delaleti ile 267, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK’nın 204/1, 62, 53 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
3- TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında suç adının, “Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” yerine “İftira” olarak gösterilmesi karar yerinde düzeltilebilecek yazım hatası olarak kabul edilmiş,
Resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılmaması 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin, hapis cezasının infazı sırasında ve infazından sonra uygulanacak infaz rejimi ile ilgili hükümler içermesi ve Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.10.2015 tarih ve 2014/15568 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanığın 14.05.2014, 21.05.2014 ve 22.03.2014 günlü eylemlerine yönelik TCK"nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açıldığı, UYAP’tan yapılan kontrolde Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/466 esas sayılı dosyasındaki yargılamanın halen derdest olduğu, sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında, suç, iddianame ve yakalanma tarihleri de göz önünde bulundurularak olaylar arasında hukuki ve fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından dosyaların birleştirilmesi ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.