Esas No: 2021/754
Karar No: 2022/734
Karar Tarihi: 01.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 Esas 2022/734 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen Menfi Tespit davasında, davacı firma tarafından inşaatın eksiksiz yapıldığı ve bitirildiği ancak davalı firmanın davalı firmanın ortakları arasında çıkan sorunu bildiği ve oğlu ile birlikte şirket defterine gerçek olmayan bir alacak yazarak şirketi haksız olarak borçlandırdığı iddiaları yer almaktadır. Dosyada yapılan incelemeler sonucu, davacı tarafın lehine delil teşkil eden rapora göre davalının cari hesap borçlusu olduğu ancak davacı yana ait başkaca herhangi bir muhasebe kaydının olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar tarihi itibariyle alınması gereken harçların mahsup edilerek arta kalan harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine hükmedilmiştir. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması, davalı tarafından yapılan posta giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesi kararlaştırılmıştır. Mahkeme kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 426. maddesi ve HMK 202 ve devamı maddeleri doğrultusunda verilmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/754 Esas
KARAR NO: 2022/734
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/07/2020
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ----- ortağı ve aynı zamanda temsile yetkili kişi olduğunu, davalının ----- taşınmazda ------ ------ imzaladığını, sözleşme ile elde ettiği ------ dairesini damadına devrettiğini, diğer hak ve borçlarını davacı şirkete temlik ettiğini, davacı şirket tarafından inşaatın eksiksiz yapıldığını ve bitirildiğini, davalı taraf şirketin ortakları arasında oluşan sorunu bilmesi ve oğlu --- yetkilisi olmamasını fırsat bilerek -----fatura düzenleyerek diğer ortaklardan habersiz, oğlu ----- vasıtası ile şirket defterine işleyip şirketi haksız olarak borçlandırdığını, şirket aleyhine -------- Sayılı dosya ile takip yaptığını ve takibin kesinleşerek şirketin mal varlıklarına haciz koyulduğunu, bu durumun müvekkilince tapudaki hacizlerden öğrendiğini, gerçek olmayan bir alacak ile şirketin borçlandırıldığını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, şirketin ortakları arasında çıkan sorun nedeniyle şirket ortaklarından -------- şirketi fiilen kendi işyerine taşıması ve şirketin adresinin bilerek gayri faal bir adreste gösterilmesi nedeni ile tebligatlardan müvekkili haberdar olmayarak şirketin haksız bir şekilde borçlandırıldığını, menfi tespit davalarında arabuluculuk şartı bulunmadığını, menfi tespit davasının kısmi olarak açılamasında hukuki bir engel olmadığından iş bu davanın kısmi olarak açıldığını, takip dayanağı yapılan faturadaki alacak haksız ve kötü niyetli olduğundan fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik davaya konu icra dosyasında müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, takibin davacı şirket açısından durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmaksızın açılan bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının aktif dava ehliyeti olmadığından huzurdaki davayı açmaya yetkisi bulunmadığını, ------ göre şirketin ---- olduğunu ----- temsil edilebileceği, davacının şirket adına dava açma ehliyeti olmadığını, icra takibine konu borcun tamamı inkar edildiğinden menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, yapılan ticaret nedeniyle icra takibine konu fatura kesildiğini, davacı firma ortaklarından birinin müvekkilin oğlu olması sebebiyle uzun süre beklendiğini ancak borcun ödenmediğini, fatura kesilme işlemi de tamamen mevzuata uygun olarak yapıldığından yapılan icra takibinin yerinde olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller ---- yazılan müzekkere yanıtı dosya arasına alınmıştır.
------ yazılan müzekkere yanıtı dosya arasına alınmıştır.
---- yazılan müzekkere yanıtı dosya arasına alınmıştır.
----- yazılan müzekkere yanıtı dosya arasına alınmıştır.
----- raporu dosyaya sunulmuştur.
SAFAHAT
Mahkememizden verilen -------kaldırılmış olup, dosyanın yukarıdaki esasa kaydedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava ----- sayılı icra dosyasında davacının borçlu olup olmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Mahkememizden verilen ------- ilamı ile kaldırılmış olup, dosyanın yukarıdaki esasa kaydedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada, istinaf ilamı doğrultusunda TMK 426. Maddesi uyarınca şirketi temsil etmek üzere kayyım atanması amacı ile dava açmak ve dava açtığına dair belgeyi sunmak üzere davacı vekiline iki hafta kesin süre bu hususta yetki verilmiş olup, davacı vekili tarafından ------- alınan vekaletnamenin dosyaya sunulmuş, istinaf ilamına göre şirketin diğer temsilcisi ------ de temsile yönelik dava şartı sağlanmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosya, davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, ------- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre, davalı yana -----cari hesap borçlusu olduğu, rapor tarihine kadar davalıya ait başkaca herhangi bir muhasebe kaydının olmadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, davanın mahiyeti, miktarı, HMK 202 ve devamı maddeleri, davalı tarafın tanık dinletme hususunda açıkça muvafakatinin bulunmaması dikkate alınarak tanık dinlenmesi cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de, davacı tarafın, kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafa ----- cari hesap borcu olduğu, bu hali davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.627,05 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 43,00 TL posta giderinden oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ------- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E-duruşmaya son verildi. 01/11/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.