Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekili özetle, ilamlı icra takibine dayanak Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kararına aykırı olarak icra emri düzenlendiğini, kararda takibin devamına karar verilen asıl alacağın iki kez talep edildiğini, işlemiş faize tekrar faiz talep edildiğini, serbest alan adı altında kararda olmayan bir alacak kaleminin eklendiğini, başvuru harcı ve peşin harcın fazla talep edildiğinden bahisle icra emrinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu, ve 11.8.2010 tarihli tavzih kararı gereği şikayetin kabulü ile, bakiye harç alacağında 113,10 TL, işlemiş faiz alacağında 23.334,92 TL fazla istemin iptaline, karar verilmiştir.
Hükme esas alınan 11.8.2010 tarihli tavzih kararı Yargıtay 19. H.D. nin 31.1.2011 tarih ve 2010-14381-941 s.lı ilamı ile “ Tavzihte düzeltilebilecek olan hükümler HUMK.nun 455.maddesinde belirtilmiştir. Davalının tavzih talebi bu hükümde belirtilen hallerden biri kapsamına girmediğinden tavzih talebi kabul edilemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tavzih kararı verilmesi anılan hükme aykırı olup, mahkemece verilen 11.08.2010 tarihli tavzih kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamı gözönünde bulundurularak şikayetin ilamın tavzihten önceki hali ile değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.