Esas No: 2014/11116
Karar No: 2015/6704
Karar Tarihi: 20.10.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/11116 Esas 2015/6704 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen menfi tespit ve tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 29.09.2014 gün ve 1977 E., 6038 K. sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, parasal yükümlülüklerini 2004 yılından evvel peşin olarak yerine getirdiğinden dolayı başkaca aidat talep edilmeyeceğine dair yönetim kurulunca 05.04.2000 tarihli taahhütname verildiğini, sonradan toplu ödeme yaparak ortak olan üyelere konutları teslim edildiği halde müvekkiline ait taşınmazın ancak kaba inşaatının bitirilerek bu seviyede bırakıldığını, müvekkilinden kooperatife yeni üye olanlar gibi 11.100 Euro talep edilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, davalıya bu miktar borçlu olmadığının tespiti ile şimdilik eksik işler tutarı için 10.000,00 TL ve dairenin süresinde teslim edilmemesinden dolayı kullanamamasından kaynaklı 3.600,00 TL zararın tazminini talep ve dava etmiş, ıslah ile eksik işler tutarını 33.379,00 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi uyarınca kooperatifin tüm ortaklar arasında hak ve borçlarda eşitlik esasına uygun olarak işlem yapması gerektiği, salt yönetim kurulu taahhütnamesiyle aidat ödememeye ilişkin davacı ortağa muafiyet tanınamayacağı, taahhütnamenin kooperatif genel kurulunca da açıkça ya da zımnen benimsenmesi gerektiği, oysa dosya içerisindeki genel kurul tutanaklarından, davacıya verilen taahhütnamenin açık ya da örtülü şekilde benimsendiğinin anlaşılamadığı, davacının davalıya borçlu bulunduğu gerekçesiyle, menfi tespit istemi ile koşulları oluşmayan eksik iş ve kira bedeline yönelik taleplerinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 29.09.2014 tarih ve 1977 E., 6038 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun 15. ve 21. maddeleri) Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir.
Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır (1 sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas alınacağı öngörülmüştür.
Davacı tarafça, davalı kooperatifin davacıdan 11.100 Euro ödemesini istediği belirtilerek borçlu olmadığının tespiti, 10.000,00 TL eksik iş giderim bedelinin tahsili ile 3.600,00 TL kira kaybı tazminatının tahsili istenmiş, ancak sadece eksik iş giderim bedeli ve kira tazminatı istemine yönelik harç yatırılmış, mahkemece, menfi tespit istemi yönünden nispi harç alınmamıştır. Bu tür davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir.
Bu durumda, mahkemece, 11.100 Euro üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun"un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen eksik harç tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davacı tarafça menfi tespit istemi yönünden eksik nispi harcın tamamlanması halinde;
Dava, menfi tespit, eksik imalat giderim bedeli ile kira kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 sayılı Kanun"un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile üyenin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde; üyeden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, üyenin peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının davalı kooperatife 25.07.1997 tarihinde üye olduğu, 05.04.2000 tarihinde davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin imzasını taşıyan "Taahhütname" başlıklı belge ile "... Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi ile kooperatife bir pay ile ortak bulunan ... arasında varılan mutabakat gereği önceki ödemelerine ilaveten kooperatifin banka hesabına 9.820 CHF toplu olarak ödeme yapan ..."dan inşaatla ilgili olarak başka aidat ödemesi istenmeyeceğini yönetim kurulu olarak taahhüt ederiz." şeklinde taahhüt verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan 19.06.1999 tarihli genel kurulun 7. maddesinde, "... şu ana kadar imar izni alınmış adalarda yapılacak olan villalar ile, imar izinleri daha sonra alınacak adalarımızda yapılacak villalardan tekli olanların kur"a dışı bırakılması, bu villaların kimlere ve en az ne kadar ödeme ile tahsis edileceği hususunda yönetim kurulunun tam yetkili olması oybirliğiyle kabul edildi.", 24.06.2000 tarihli genel kurulun 8. maddesinde, "İnşaatların hızlanmasını temin için toplu ödeme yapan veya yapacak olan ortaklara ikiz villaların tahsisi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi oybirliğiyle kabul edildi" ve 22.06.2002 tarihli genel kurulun 7. maddesinde ise, "Toplu ve hızlı nakit girişini temin için yapımı biten villaların ekteki krokiye göre numaralandırılması oybirliğiyle kabul edildi. Yönetim kuruluna toplu ödeme yapan üyelere villa tahsisi yapılabilmesi için oybirliğiyle yetki verildi." şeklinde kararlar alındığı anlaşılmıştır. Özetlenen genel kurul kararlarında peşin bedelli ortaklıkla ilgili
asgari bir bedel kararlaştırılmadığından bu kararların davacının peşin bedelli ortaklığı ile ilgili açıkça kabul ya da benimsemeye yönelik olmadığı açıktır. Ne var ki, mahkemece, davacının peşin bedelli ortaklığı ile ilgili davalı kooperatif yönetim kurulunca verilen taahhütnamenin davalı kooperatifçe zımnen benimsenip benimsenmediği hususunda inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
Davacının peşin bedelli üyeliğinin zımnen benimsendiğinin tespiti halinde, zımnen benimsendiği kabul edilen 05.04.2000 tarihli taahhütnamede davacıya peşin bedelli üyeliği karşılığında tahsis edilecek bağımsız bölümün seviyesi ve niteliğine ilişkin bir açıklama bulunmadığından, peşin bedelli üyeliğinin oturmaya elverişli tam bir bağımsız bölüme ilişkin olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço gelir gider cetvelleri ve genel kurul kararları, genel kurul hazirun cetvellerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtları incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği ..."nden getirtildikten sonra, bilirkişiden davacıdan taahhütname tarihinden sonra uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenip istenmediği, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterinde bu yönde bir borç kaydı yer alıp almadığı, diğer anlatımla davacının oturmaya elverişli bir konut için peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsenip benimsenmediği hususunda ek rapor alınarak, davacının oturmaya elverişli bir konut için peşin bedelli üye olduğunun tespiti halinde sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü ile menfi tespit isteminin kısmen reddine, inşaat finansman giderine karşılık gelen borç yönünden menfi tespit isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak bu istemin tamamen reddi doğru olmamıştır.
Öte yandan, 1163 sayılı Kanun"un 23. maddesinde; "Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler" ifadesine yer verilmiştir. Davacı peşin bedelli üye ise peşin bedelli üyeler ile, normal statüde üye ise normal statüde olan üyeler ile karşılaştırma yapılarak eşitlik, üyeliğin kendi statüsü içerisindeki emsal üyeler esas alınarak sağlanmalıdır. Kooperatifler hukukunda mutlak değil, nispi eşitlik ilkesi geçerlidir. Eşitlik ilkesi gereği tüm ortaklara konut tesliminin aynı tarihte ve emsal üyelerin ödemeleri nazara alınarak aynı nitelikte yapılması gerekir. Ortağa teslim edilen konutta emsallerine göre eksiklik varsa, bunun giderim bedelini ortak kooperatiften isteyebilir. Eksik imalat bedelinin belirlenmesinde de nispi eşitlik ilkesi nazara alınmalı, aynı durumdaki diğer kooperatif ortaklarının konutları emsal alınarak, eksiklikler somut olarak belirlenmeli, denetime ve izlemeye elverişli rapor alınmalıdır. Dairelerin teslim edildiği tarih ve teslim edilme anındaki niteliği eşitlik ilkesi uyarınca değerlendirilmeli, eşitlik ilkesine aykırı biçimde eksik imalatın tespit edilmesi halinde eksik imalat giderim bedeline hükmedilmeli, eksik imalatın konutun kullanımına ya da kiraya vermeye engel olup olmadığı, bu kapsamda kira kaybı isteminin yerinde olup olmadığı da irdelenmelidir. Bu durumda, aynı statüdeki diğer üyelere teslim edilen bağımsız bölümlerin ne şekilde teslim edildiğinin, eşitlik ilkesinin ihlal edilip edilmediğinin saptanması, eksik ve imalatın tespiti halinde bunun kira kaybına yol açıp açmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Teslim tarihi yönünden ise kooperatif kayıtları inceletilerek, bağımsız bölümlerin teslim tarihine ilişkin genel kurullarda bir tarih kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, bir tarih belirlenmemiş ise bağımsız bölümlerin diğer üyelere hangi tarihte teslim edildiğinin saptanması, dayandığı delilleri sunması için davalı kooperatife olanak tanınması icap etmektedir. Konutların tamamlanmamış olması halinde, davacının da beklemesi ve bu duruma katlanması gerekir. Diğer üyelerin konutları tamamlanıp teslim edilmiş ise davacının da dairesinin bitirilip teslimini istemek hakkıdır.
Kooperatifin diğer üyelerinden davacı ile aynı konumda olup, kooperatife borcu olduğu halde dairesini teslim alıp yararlanmaya ve kira geliri elde etmeye ya da kendisi oturarak kira giderinden kurtulmaya başlayan üyelerin varlığının tespiti halinde, eşitlik ilkesi uyarınca davacının da aynı süre zarfında kira kaybı bedelini talep hakkı doğacağının kabulü gerekir. Dairemizin 21.11.2013 tarih ve 5564 E., 7302 K. sayılı ilamı bu yöndedir.
Bu durumda mahkemece, davacının üyeliğinin niteliği ve buna göre borç durumu belirlendikten sonra, davacı ile aynı durumda bulunan üyelere borca rağmen bağımsız bölümlerinin oturmaya, kiraya vermeye elverişli şekilde tahsis edilip edilmediği, davacı yönünden nisbi eşitlik ilkesinin ihlâl edilip edilmediği araştırılıp, kooperatifin diğer üyelerinden davacı ile aynı konumda olup bağımsız bölümünü borca rağmen teslim alıp, oturmaya, kiraya vermeye elverişli şekilde yararlanmaya başlayan üyelerin varlığının tespiti halinde eşitlik ilkesi uyarınca davacının da aynı süre zarfında kira kaybı bedeli isteyebileceğinin ve aynı konumdaki üyelere teslim edilen konutlara göre varsa eksik imalatın belirlenerek, bunun giderim bedelini eşitlik ilkesi uyarınca talep edebileceğinin kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak bu istemlerin de reddi doğru olmamıştır.
Diğer yandan, gerekçeli karar başlığında dava tarihinden önce 11.06.2008 tarihinde tasfiye haline girdiği anlaşılan davalı kooperatifin unvanına 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. madde hükmü yollamasıyla tasfiyenin başladığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 439/son (6102 sayılı TTK"nın 533/son) maddesi ile davalı kooperatif anasözleşmesinin 87/2. bent hükmü uyarınca eklenmesi gereken "Tasfiye Halinde" ibaresinin eklenmemesi de HMK"nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
Bu durumda, Dairemizce, kararın bu gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, hükmün onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle re"sen, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 29.09.2014 tarih ve 1977 E., 6038 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak, hükmün (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, re"sen, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan temyiz peşin harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde davacıya iadesine 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.