Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının borçlu aleyhinde başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte dayanak gösterilen bonolardan 17.10.2008 tanzim ve  17.12.2008  vade tarihli, 21.000. TL bedelli  olan senedin  17.10.2008 tarihli protokole göre teminat senedi olduğu; aynı tanzim ve  vade tarihini taşıyan 10.727.YTL bedelli ikinci senedin  ise 17.10.2008 tarihli tahsilat makbuzuna göre takip tarihinden önce ödendiği  ileri sürülmüştür.
Taraflar arasında yapılan sözkonusu  protokolde  21.000 YTL tutarında teminat senedi alındığının kararlaştırıldığı; protokolün  tarih, miktar ve tarafları ile bu senedin tanzim  tarihi, taraf ve miktarı aynı olup dayanak bonoların bu sözleşmenin teminatı olarak düzenlendiği, bu durumda alacağın varlığının yargılama gerektirdiği düşünülmeksizin bu senede yönelik olarak  takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi hakkında itfa itirazında bulunulan 10.727,00. YTL  bedelli senedin tanzim tarihi ve miktarı ödeme belgesinde bahsi geçen senetle benzerlik arzettiğinden anılan senede ilişkin borca itirazın  da kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile bu konudaki itirazın da reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.