Hukuk Genel Kurulu 2018/908 E. , 2019/362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
“DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/214 esas, 2014/516 esas, 2012/110 esas ve 2014/396 esas sayılı dosyalarında adli yardımlı istinaf taleplerinin yerine getirilmediğini ve kanunun emredici hükümlerinin uygulanmadığını belirterek maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir.
Davacının talebi ile ilgili olarak iş bu dosya üzerinden yapılan yargılama sırasında, ilgili Cumhuriyet savcısı ve ceza mahkemesi hakimi hakkında tefrik kararı verilmiş, bu hakimler yönünden dosya Dairemizin 2018/36 yeni esasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE: Dava, hakimin yargısal faaliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmeli ve ön inceleme aşamasında bu konuda bir karar verilmelidir. (HMK m.114, m.115 ve m.138)
6100 sayılı HMK"nun 6644 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 47. maddesinde, "Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hakimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; ... ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür" hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içeresinde mevcut bilgi ve belgelere göre davacının bildirdiği Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/214 ve 2014/516 esas sayılı davaları itirazın iptali istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nde yapılmıştır.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı uyarınca, itirazın iptali davası sonunda verilen hüküm ve kararların temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"ne ait olduğundan, ...nun 47. maddesindeki düzenlemede dikkate alındığında eldeki davada ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevi 19. Hukuk Dairesi"ne aittir. Bu nedenle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-6100 sayılı HMK"nun 47. maddesi gereğince davanın görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep halinde dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,”
Dair oybirliği ile verilen 21.05.2018 tarihli ve 2018/32 E., 2018/19 K. sayılı karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm belgelerin okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/214, 2014/516, 2012/110 ve 2014/396 E. sayılı dosyalarında adli yardım talepli istinaf istemlerinin yerine getirilmediğini, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve yazı işleri müdürünün içtihatlara rağmen HMK, İİK, TCK ve BK gereğini yapmadıklarını, ayrıca hâkim ve yazı işleri müdürünün 2017/209 E. sayılı dosyada ihtiyati tedbire ilişkin istinaf talebini yerine getirmediğini belirterek her bir taraftan ayrı ayrı olmak üzere maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Özel Dairece tensiben yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, dosya kapsamına göre davacının adli yardım talebinin yerinde olup olmadığı hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Adli yardımdan yararlanacak kişiler” başlıklı 334/1. maddesi “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” hükmünü içermektedir.
Diğer taraftan; 6100 sayılı HMK"nın 336/3. maddesine göre; kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılması gerekmekte olup davacının Yargıtayda temyiz incelemesi sırasında adli yardım talebinde bulunabileceği ve Hukuk Genel Kurulunun da bu talebi incelemeye yetkili olduğu anlaşıldıktan sonra, davacının adli yardım şartlarını taşıyıp taşımadığı konusu irdelenmiş ve adli yardım talebine eklediği belgelere göre Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan davacıya herhangi bir gelir/aylık bağlanmadığı, adına kayıtlı bir adet araç ve çeşitli gayrimenkuller olsa da gayrimenkuller üzerinde ipotekler ve haciz şerhleri bulunduğu, yapılan sosyal araştırma tutanağına göre herhangi bir işte çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı, akrabalarının ve komşularının yardımıyla geçimini sağladığı, alacaklılar tarafından kendisine icra takipleri başlatıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, kararın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için gereken temyiz harcını kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.
İşin esasının incelenmesinde;
Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilâm harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.03.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.