11. Hukuk Dairesi 2016/2139 E. , 2017/3647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 15/04/2014 gün ve 2013/364 - 2014/238 sayılı kararı onayan Daire"nin 10/12/2015 gün ve 2014/18722 - 2015/13337 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ... ili sınırları içerisinde 1988 yılından beri faaliyet gösteren bir şirket alanında marka haline geldiğini, “...” ibareli markasını da 23.02.1989 tarihinde tescil ettirdiğini, davalının aynı sektörde faaliyet gösterdiğini ve kullandığı "..." ibaresinin müvekkiline ait markayla karışıklık yarattığını, bu karışıklığın müvekkiline maddi anlamda zarar verdiğini, davalının "...-..." şeklinde tescil ettirdiği şirket marka, isim ve logosunu kullanmak yerine müvekkilinin tescilli "..." markası ile iltibas yaratacak şekilde "..." ibaresini sözleşme, teklif ve tanıtıcı araçlarda kullandığını, müvekkili şirketin müşteri potansiyelini haksız olarak çekmeye çalıştığını ve haksız rekabete yol açtığını ileri sürerek, markaya tecavüzün tespitini, markanın kullanılmasının engellenmesi amacıyla markanın tanıtım araçları, ilan, pano gibi yerlerden terkinini, iltibas yaratan "..." adının sicilden silinmesini, markaya tecavüz nedeni ile 10.000 YTL manevi tazminatın ve şimdilik 10.000 YTL maddi tazminat ile yoksun kalınan kazancın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile tahsilini, kararın ilanını talep etmiş; 28.12.2009 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 556 sayılı KHK"nın 66/2-b maddesine dayandırdıklarını bildirmiş, 17.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat taleplerini 32.382,12 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 7,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.