3. Hukuk Dairesi 2015/14950 E. , 2017/1542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; bağımsız bölümde 1286861 nolu su abonesi olduğunu, 12.09.2008 tarihinden bu yana ön ödemeli kartlı su sayaç sistemi kullandığını, 12.09.2008-19.07.2011 tarihleri arasında takılı olan 50366663 nolu sayaca toplam 2865,791 m3 su tüketildiğinden bahisle 8.500 TL borç çıkarıldığını, ön ödemeli kartlı sayaçta bunun mümkün olamayacağını, kredisi biten sayacın otomatikman kapanacağını, konutu çok az kullandığını belirterek, davalı kurumun 2709,59 m3 su için tahakkuk ettirdiği su borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının sayacının okuma göstergesi bozuk olduğu için suyunun kesilmediğini, Ölçü ve Ayarlar Şube Müdürlüğünün raporu doğrultusunda ekranda tüketime ilişkin görüntü olmadığından kartlı sayaç içindeki mekanik sayaçtan geçen su yada tüketim doğrultusunda düzenleme yapıldığını, yapılan işlemlerde mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; su borcundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı tarafından su aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit davası açılmış olup, davaya konu sayacın davalı Aski tarafından 19.07.2011 tarihinde söküldüğü, sayacın bağımsız kuruluş olan ... ve Sağlık Hizmet A.Ş tarafından teste tabi tutulduğu, sayacın dijital ekranında görüntü olmadığı ve mekanik sayaç endeksine göre tahakkukların düzenlenmesi gerektiği tespit edilerek, şirketin 11.08.2011 tarihli raporu düzenlediği ve hesaplama sonucunda da 2709,59 m3 su tüketiminin kayıt dışı kaldığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü"nün 11.08.2011 tarihli raporunda davaya konu su bedeline ilişkin olarak tahakkuk ettirilen faturaya esas sayacın hatalı çalıştığı belirtilmiştir. Bu durumda davacı gerçekte tükettiği bedel kadar su borcundan sorumludur. Dosyada mevcut olan bağımsız kuruluş olan... A.Ş nin düzenlemiş olduğu rapordan başka yeni bir rapor bulunmadığından bir değerlendirme ve bir sonuç elde etme imkanı olmadığı, bu nedenle talep yönünde inceleme ve değerlendirme imkanı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, davaya konu aboneliğin detaylı ekstreleri getirtilmeli, arızalı olarak değişimi yapılan sayacın tüketim hesabının, Tarifeler ve Abone Hizmetler Yönetmeliğinin 42/2. maddesi göz önünde bulundurularak, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla tükettiği su miktarı ve buna karşılık olan bedeli belirlenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Öyle ise mahkemece; konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kuruldan yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle, hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.