12. Ceza Dairesi 2018/7328 E. , 2019/12236 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2-4. ve TCK"nın 179/3, 50/1-a. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, mahalli Cumhuriyet savcısının yalnızca taksirle yaralamadan hüküm kurulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde, gece vakti aydınlatmalı iki şeritli bölünmüş yolda sanığın 2.10 promil alkollü olarak sevk ve idaresindeki araçla seyri esnasında, 3 yönlü kontrollü T kavşağa geldiğinde, kendisine fasılalı kırmızı ışık yanmasına rağmen yolu kontrol etmeyerek kavşağa girmesi sonucu kavşağın fasılalı sarı ışık yanan kolundan kavşağa giren araçla çarpışması neticesinde bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandığı olayda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda her iki suçtan da sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda mağdur ..."un soruşturma aşamasında şikayetçi olduğu ancak kovuşturma aşamasında 16.03.2015 tarihinde şikayetten vazgeçme dilekçesi vermiş olduğu, dosya içeriği itibariyle de CMK"nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartların bulunmadığı anlaşılmakla; hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan açılan davanın TCK"nın 73/4. ve CMK"nın 223. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE;
B-Sanığın trafik güvenliğini tehlike sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; olay günü bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralanmasına neden olacak şekilde kazaya sebebiyet veren ve yapılan ölçümde güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak derecede 2.10 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, tespit edilen alkol promil miktarı ve trafik kazasına sebebiyet vererek yarattığı tehlike itibariyle kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza tayini yerine, sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, mahalli Cumhuriyet savcısının yalnızca taksirle yaralamadan hüküm kurulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulduğu sırada yasal dayanak olan 5237 sayılı TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2. maddesinin belirtilmesi gerekirken sadece 179/3. maddesinin belirtilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısı ve kanun maddesi ile bir gün karşılığı miktarın belirlenmesine ilişkin uygulama maddesinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. ve CMK"nın 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince, hükmün sekizinci paragrafında yer alan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından temel cezanın belirlendiği 1 nolu bendinde yer alan "TCK"nın 179/3. maddesi" ibaresinden sonra gelmek üzere "delaletiyle aynı Kanunun 179/2. Maddesi" ibaresinin eklenmesi, hükmün onuncu paragrafında yer alan 3 nolu bendinin çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 1 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 30 tam gün olarak belirlenmesine; TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.