3. Hukuk Dairesi 2015/17638 E. , 2017/1540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalıya ait inşaat alanında gerekli güvenlik önlemlerini almaması neticesinde çocuk....’in 3,5 m yüksekten düşerek ağır yaralandığını, tedavi gördüğünü, olay sonrası psikolojik olarak büyük bir sarsıntı geçirdiğini, küçüğün hiç olmadık bir şekilde altını ıslatmaya başladığını, tedavi için yapılan harcamalar yanında küçüğün manevi yönden büyük acı ve üzüntü çektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi, 12.000,00 TL manevi olmak üzere 15.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacıların kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair ve davalının ise tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6098 sayılı TBK"nun 54. maddesinde bedensel zararlar; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak açıkça belirlenmiştir. Masraflar kavramının kapsamına, zarar görenin, beden bütünlüğünü eski haline getirmeye, yani iyileşmeyi sağlamaya veya hastalık ya da sakatlığın artmasını önlemeye yönelik harcamak durumunda olduğu ve ileride harcaması olası bütün masraflar girer.
Somut olayda; davacılar, dava konusu haksız fiil nedeniyle yapılan giderler için belge ibraz edememişse de, olay nedeniyle davacı çocuğun yaralandığı ve tedavi gördüğü sabit olup, tedavi giderlerinin (doktor, ilaç, hastaneye gidiş-geliş, konaklama vb. tüm giderler) davalı tarafından karşılanması gerekir. Ancak mahkemece bu hususta yeterli belge sunulmadığından davacının bu istemi reddedilmiştir. Oysa tedavi giderlerinin belgeye bağlanması koşul değildir. Kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün kanıtlanması yeterli olup, ayrıca tedavi giderleri için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi zorunlu değildir. 6098 sayılı TBK 50/1 fıkrasına göre (818 sayılı BK 42/2 fıkrası); zararın gerçek tutarının kanıtlanamaması durumunda, hakim, 2.fıkra gereği bedensel zararın özelliğine, uygulanan tedavi şekline ve iyileşme süresine göre zararı ve kapsamını doğrudan araştırmakla ve uzman bilirkişi aracılığıyla tutarını hesaplatmakla yükümlüdür.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacı çocuk için yapılan tedavi giderleri için uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra sonucu dairesinde uygun maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair ve davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.