12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/32161 Karar No: 2011/13847
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/32161 Esas 2011/13847 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/32161 E. , 2011/13847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kızıltepe İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/11/2009 NUMARASI : 2009/96-2009/122
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığından bahisle ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, nüfus müdürlüğü yazısına göre borçlunun tebliğ tarihinde tebligat yapılan adreste ikamet ettiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 23. maddesinin 19/03/2003 gün ve 4829 sayılı Kanunla yapılan değişik 8. bendi gereğince "tebliğ evrakı kime tebliğ edilmişse onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunması" tebliğ evrakında olması zorunlu olan unsurlardandır.(Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12-536 esas, 2008/574 karar) Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde, tebliğ memurunun ad ve soyadının yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüzdür. Öte yandan, borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin .. Köyü adresinde “muhatap geçici şehre gittiğinden birlikte dayısı M. Y.’a tebliğ edildi”şerhi ile 27/08/2008 tarihinde tebliğ edildiği, nüfus müdürlüğünün 14/09/2009 tarihli yazısında tebliğ tarihi itibariyle borçlunun adresinin .. Köyü olduğunun bildirildiği, yapılan zabıta araştırmasında ise, tarih belirtilmeksizin borçlunun köyde oturmadığı,.. ili Torbalı ilçesinde oturduğunun tespit edildiği görülmektedir. Borçlu, tebligatın yapıldığı adreste oturmadığını, tebligatı alan M. Y,"ı tanımadığını ve bu kişi ile birlikte oturmadığını iddia ettiğine göre, mahkemece, tebliğ tarihi itibariyle bu hususlar araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bizzat borçlu tarafından bildirilen adres olduğu tespit edilmeksizin, nüfus müdürlüğü yazısı esas alınarak tebligat tarihinde borçlunun anılan adreste oturduğunun kabulü doğru değildir. O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü yerine anılan eksikliğin göz ardı edilerek istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.