11. Hukuk Dairesi 2016/553 E. , 2017/3643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/10/2015 tarih ve 2015/307-2015/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21,242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 2009 yılında davalının ait ruhsat sahibi olduğu büfenin 15.000 TL bedelle işletme ruhsatının müvekkiline satılıp devredilmesi hususunda anlaşma sağlandığını, büfenin ruhsat haklarının satış tarihinde alıcı üzerine devredilemediğinden 01/08/2010 tarihinde işletme ruhsatının alıcıya devredileceğinin tahahhütte bulunulduğunu, devir gerçekleşmez ise 15.000 TL bedelin iadesine karşılık 01/08/2010 vadeli bononun imzalanarak davacıya verildiğini, davalı tarafın ruhsatın devrini sağlayamadığını, büfenin fiilen ortadan kaldırıldığını, 15.000 TL bedelin iadesinin istendiğini fakat geri ödenmediğini, bunun üzerine Aydın 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/16948 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,senedin teminat senedi olduğunu, düzenlenmesi nedeninin ruhsat devrinin yapılamaması halinde paranın iadesi olmadığını, devrin gerçekleşmemesi halinde davacının büfeyi iade ettiğinde uğranılan zarara karşılık güvence verildiğini, davacı ve eşinin büfeyi teslim aldığından itibaren kullandığını, gelir elde ettiğini, kira süresinin sabit olduğunu, bu yüzden herhangi bir zararın oluşmadığını, davalı ile belediye arasındaki kira başlangıcının 05/02/2009 olup 3 yıllık düzenlendiğini, 05/02/2009 tarihinden itibaren davacının büfeyi işlettiğini, sözleşmenin bitim tarihi olan 24/09/2011 tarihinde de büfeyi fiilen kullandığını, büfenin geri verilmesi konusunda bir ihtarın bulunmadığını ileri sürerek %20 kötü niyet tazminatı ile birlikte davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya içinde mevcut takibe konu senedin dayanak nedeni olan "tutanaktır" başlıklı protokolde 15.000 TL bedelin büfe ruhsatı karşılığı verildiği, ruhsatın davalının büfeyi boşaltması nedeniyle belediye tarafından 26/02/2014 tarihinde iptal edildiği, protokolün konusu olan ruhsat bedelinin ruhsatın iptal edilmesi nedeniyle iadesi gerektiği, davacının bonodan dolayı istirdat talebinde haklı olduğu gerekçesiyle,15.000 TL asıl alacak, 4.438,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.438,36 TL üzerinden takibin devamına, itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 995,88 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.