1. Hukuk Dairesi 2015/3926 E. , 2017/5642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -YIKIM-ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı; kayden maliki olduğu 1 nolu bağımsız bölümü 2006 yılında davalıya satış suretiyle devrettiğini, davalının satın almış olduğu 1 nolu dairenin eklentisi bulunmadığı halde, kendisine ait olan dairenin eklentisi olan bodruma fazladan bir oda inşa ettiğini ve dairesiyle bu odayı ilişkilendirdiğini ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesini yapılan bölümün yıkılmasını ve 700,00-TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, dava konusu yerde davacının rızası ile caddeye bakan tarafa kapı açtığını ve yine öncesinde kazan dairesi olan yeri davacının rızası ile oda haline getirdiğini, taşınmazı aldığı tarihinden beri davacının bu durumu bildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, ileri sürülen hususların değerlendirilebilmesi öncelikle yöntemine uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir dava ile mümkündür.
Oysa dava dilekçesinde; dava değerinin talep edilen 700,00-TL ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı ve yargılama sırasında bilirkişi tarafından hesaplanan ecrimisil ve eski hale getirme miktarı üzerinden ıslah harcı yatırıldığı, elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında da bu istek yönünden bir açıklama yaptırılmadığı görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (04.03.1953 tarih 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanırken, 30.maddede " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam edilemeyeceği, HUMK"un 409.maddesinde (6100 sayılı HMK"nın 150. maddesinde ) ise; gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptananacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, ecrimisil ve eski hale getirme bedeli üzerinden harç alınmakla yetinilerek işin esası bakımından hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacı vekilinin temyiz itirazı bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile, sair yönler incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.